Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitapağacı Devri Alem grubumuzla birlikte geçen ay okuduğumuz esere dair başka kaynaktan yaptığım alıntıları ve bunların ışığında kendi düşüncelerimi paylaştığım yorumumu okurken sıkılmazsınız umarım. 22 Ekim 2022 tarihli Cumhuriyet Gazetesi kitap ekinin konularından biri de Michel Tournier ve eserlerine ayrılmıştı Z.Doğan Koreli tarafından kaleme alınan yazıda yazara dair şunlar vardı: " Fransız yazınına miting uğultular katan, birçok kez Nobel'e aday gösterilmiş Michel Tournier karmaşık dünyalara ışık tuttuğu yapıtlarıyla tanınır. Postmodern yazınının kabul gördüğü bir çevrede baskıcı yazın doktrinlerine karşı çıkar Tournier. Modernitenin gelgitlerini sevmez. İyi ile kötü huy çatışmalarını, geleneksel sözlü anlatıları ve ezoterik öyküleri sahneler. Her biri için neredeyse beş yıl ayırdığı dokuz romanında, kolektif deneyimin ürünü olan mitolojik-masalsı anlatıları yeni öykülere dönüştürerek geleneksel kanonlara (kriter,ölçü) meydan okur. Okuru metinler arasında labirentlerde yürütür. Tournier'in değişime uğramış efsanelerle beslenen mitolojik romanlarında arketiplere (ilk örneklere) metafizik bir hava katar. Bir inisiyasyon romanı yaratır. Ruhun pek çok deneme sonucu daha yüksek aşamaya ulaşacağı bir tinsel arayışı başlatır. Ona göre mitler yaşamalıdır ve yazarın görevi mitleri ölümden kurtarmaktır." Şimdi bu bilgiler ışığında, okuduğumuz romanı yeniden gözden geçirirsek yazarın ne yapmaya çalıştığını daha iyi anlamış oluruz. Daniel Defoe'nin Robinson Crusoe'ni bir mit olarak ele alırsak, Speranzalı Robinson'u daha iyi tanımış oluruz. Belki bir gün başka bir yazar da farklı bir Robinson hikayesi yazar ve Defoe'nin kahramanı yüzyıllar boyu farklı farklı yaşamlarla karşımıza çıkarak Tournier'in yapmaya çalıştığı gibi tinsel yolculuğuna devam eder. Aslında Cuma Ya da Pasifik Arafı kolay bir roman değil. Kitaptan önce yazarı tanımalı kuralı burada da geçerli. Ne yapmaya çalıştığını, nereden nereye varmak istediğini yukarıda uzun uzun verdiğim ayrıntıları bilmekle sağlayabiliriz. Kitap bir yandan gemi kazasından kurtularak ıssız adaya düşmüş Robinson'un hayatta kalma mücadelesini anlatırken bir yandan da yine onun günlük tarzında kaleme aldığı "seyir defteri" başlıklı kısımlarda derin bir felsefe yaparak okuru düşünmeye sevkediyor. Speranza'yı dişil bir hüviyete büründüren Robinson onunla cinsellik yaşamaya varacak kadar bir oluşum ve değişim içinde. Uzunca bir süre tek başına yaşadığı adada ANAYASA VE CEZA YASASI yazacak ve hükümranlığını ilan edecek kadar da geleneksel kurallara bağlı kalmaya çalışır vaziyette. Daha sonra Cuma'nin adaya gelmesi ve yine onun sebep olduğu büyük patlama sonrası kaosun oluşması, Robinson'un tek başına da olsa sürdürdüğü sakin ve düzenli ada yaşamının biranda karmaşık hale gelmesi, bunlar hep yaşadığımız dünyayla paralel giden olgular. Ben kitabı okurken buna göre değerlendirdim ve bazı sonuçlar çıkardım. Daha fazla uzatmamak adına yazacaklarımı burada bitiriyorum ama kitaba hakkını verecek bir yorum yazamadığımı da kabul ediyorum. Yine de okunmalı, bu kitap bilinmeli diyorum.
Cuma ya da Pasifik Arafı
Cuma ya da Pasifik ArafıMichel Tournier · Ayrıntı Yayınları · 2014163 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.