Küçük bir adada yaşayan küçük bir topluluk metaforu üzerinden yönetim, toplum psikolojisi, toplum mühendisliği simgesel olarak çok hoş bir şekilde hikayeleştirilmiş. Gözü yormayan ve aynı zamanda akıcı bir üslupla verdiği mesaj derinliğinin çok yüksek olması yazarın kaleminin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Her seviyeden okuyucuya hitap eden nadir eserlerden biri. Herkesin okumasını istediğim bir kitap. Olumsuz eleştiriler ve incelemeler böyle güzel eserlere ve yazarlara ulaşmada ciddi oranda engelliyor. Tavsiyem herkes kendisi okuyup karar versin.
Son Ada yazarı tanımak için güzel bir kitap. Okuyup kendiniz karar verin.
Livaneli'ni eleştiren okurların incelemelerini de okudum. Acaba benim göremediğim, gözden kaçırdığım bir şey var mı diye. Malesef tutarlı bir eleştiri göremedim. Ağzına kalem sokan çok takipçili okurun uzun yazısı ve videosunun özetini şöyle bir örnek üzerinden izah edeyim.
"Sayfa 48 de şöyle bir cümle geçiyor; 'Lara kocasının yüzünün karardığını fark etti.' Oysa biz biliyoruz ki yeryüzünde siyah, beyaz, kahverengi ve kızıl renginde insanlar var. Bu bir ağaca ağaç demek gibi. Dolayısıyla Livaneli burada mantık hatasına düşmüş." Tüm olumsuz eleştirilerinin mantığı bu. Yani elinde tutarlı pek bi donesi yok.
Sonuç olarak eser kusursuz değil ama "şaha kalkmış bir atın ayağındaki çamura bakılmaz" sözü konuyu özetliyor.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,2bin okunma