Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
“Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.” (İnşirâh/ 7) Bu ayeti kerime müslüman duruşunu anlatır bize. İnanan insan sürekli hareket halindedir. Hakikati arama yolunda alıp verdiği nefesin mesuliyetini hissederek yaşar. Mehmet Özger, yürüyüşte olan insanın güzergahını çizerken bazı manzaralara dikkat çeker. Güzergahını da bizce, Sezai Karakoç’un “kutsal”ı sanat ve medeniyetle anlamlandırdığı şu cümleler üzerine kurar: “Öyle ki, bizim anlayışımızda, din, uygarlık ve metafizik, birbirine kopmaz bağlarla kenetlenmiş, birbiriyle iç içe geçmiş, birbirinden ayrılmaz, somut bir hakikat bütünü, yaşantısı ve tarihidir“ Kutsal, sanat, medeniyet bağlamındaki güzergahta tefekkür ve temaşayı gerektiren manzaralardan bazısına bakalım: “Kapılar hayatımızın kendisi, hayatımızı başlatan ve bitiren kapılar.” Kapılar medeniyetimizin kadim anlatıcılarıdır. Her kapı ifade ettiği anlam itibariyle çağlara açılır. “Birine kapı olmak, bir şeye kapı olmak ne kadar kıymetlidir.” Dar zamanlarda yetişen ve yetişilen kişi tüm sıkıntılarını feraha kavuşturacak bir inşirah kapısına nail olurlar. Ya Fettah ismi her iki taraf için de tecelli etmiş olur. İşte o zaman yaptığımız şeyin ne kadar kıymetli ve neden kapanmayacak bir hayır kapısı olduğunu anlarız. Çünkü bir insanı darda bırakmayanı, Allah’ta darda bırakmaz. “Biz bu dünyanın içinde olacağız ama dünya bizim içimizde olmayacak.” diyerek, dar kapıdan geçtiğimizde dünyayla aramıza mesafe koymamız gerektiğini çarpıcı bir ifadeyle anlatır Mehmet Hocamız. “Sahip olduklarımız bize sahip olursa o zaman batmışız demektir.” diyerek eşyaya ve ömrümüze sahiplik değil de bir emanetçi olduğumuzun idrakine varmamızı sağlar. Hani derler ya “dünyada bir garip ve yolcu gibi ol” diye nasıl yolcu olan kişi geldiği yerde bir misafir olduğunu bilir, oraya yerleşmeyeceğini, ebedi kalacakmış gibi kurulmayacağının bilincindedir aynen bizlerde bu dünyanın bir istirahatgâh yeri olduğunu bilir ve her an göçecekmiş gibi bir hazırlık içinde oluruz. Böylelikle içimizi dünyanın varlıklarıyla doldurmuş olmayız. “Çoğu insan bir şeylerle oyalanmakta ve hayatın anlamı üzerine kafa yormamaktadır.” diyerek boş değirmen gibi olmanın bizi felakete sürükleyeceğini anlatır. Feriddüdin-i Attar yahut Atâullah el İskender’i’nin şöyle bir sözü vardır, “İnsanlar bu dünyada en güzeli tanımadan çıkıp gidiyordular. Neyi? Marifetullah’ı.” Evet gerçekten insanlar Allahı bilmeden, onun bizi bu dünyaya gönderiş amacından bihaber şekilde dünyanın meşgalesine kapılarak, boş, gelip geçici heveslerle oyalanmaktadır. Zihnini böyle şeylerle dolduran kimsenin hayatın anlamına kafa yormasına yer kalır mı? “Müslüman için zaman, kıymet bilinmesi gereken en önemli varlıklardan biridir. Dolayısıyla Müslümanın zaman öldürme gibi bir gaflet içerisinde olması düşünülemez.” Hepimizin malumu olan Asr Suresinde Rabbimiz insanın ziyanda olduğunu, zamana yemin ederek bildirmesi bizi düşüncelere salan/ salması gereken bir ikazdır. Ve zamanını boş, gereksiz şeylerle harcayanların ziyan/zarar içinde olduğunu bildirir. Ve hemen ardında da bize nasıl olmalıyızda ziyanda olanlardan olmayanlardan oluruzun nasihatini verir. Ve “Gündeminde hakikat olmayanlar, kaybın büyüğünü yaşamaktadırlar ve kayıplarının asıl sebebi de onları uyuşturmak için önlerine atılan asparagas gündemlerdir.” diyerek bu asrın insanının en çok maruz kaldığı şey, gündemini kendisini hiç ilgilendirmeyen şeylerle meşgul etmesidir. En çokta sosyal medya aracılığıyla görüyoruz bunu, Kim ne yapmış? Ne almış? Nereye gitmiş? zamanımızın belkide çoğunu başkalarının gündemini takip etmekle geçiriyoruz. Kendi nefsimide buna dahil ederek söylüyorum. Ve bir müddet sonra kendimizde var olan nimetlerin varlığını unutup olmayan şeyler için şikayet etmeye başlıyoruz. Ama gündeminde hakikat olanlar herşeyin bir hesabının olduğunu bildikleri için zamanlarının, yaşayışlarının ve yaptıklarının nasıl olması gerektiğini bilirler ki kitabının adının “Büyük Gündem” olması bize nasihat ve düşünce işçiliği olarak yetip artacaktır. Son olarak “Hakikat arayışındaki dengeli insanın bir yanı sanat, bir yanı hayattır. Hangisini ıskalarsa eksik kalır.” diyerek insanın kendini ve hayatı anlamlandırma yolculuğunda “zarafet ve düşüncelerini inceltmesi” için sanata yönelmesi gerektiğini ifade eder.
Mehmet Özger
Mehmet Özger
Büyük Gündem
Büyük Gündem
Büyük Gündem
Büyük GündemMehmet Özger · Zarif Yayınları · 202216 okunma
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.