Aylak Adam | Yusuf Atılgan 2 yıl önce, edebiyat dersinin ödevi için alıp alelacele okumuştum. Kitabın hak ettiğinin bu değil daha detaylı okunmak olduğunu düşündüm, yeniden okudum. Kitap, Bay C. adında aylak, işsiz, baba parası ile geçinen, durmadan bir arayışta olan, insanlara kendi kafasından senaryolar yazıp onları o senaryoya göre yaşatan, insanların hareketlerini anlamsız bulan kısmen entelektüel bir adamı konu alıyor. Bay C. babasından nefret ediyor. Geçmişinde büyük bir travma bu. Babası dolayısıyla kadınlara karşı da bir çekingenliği var. Bundandır ki, sokaklarda dolaşıp bir tesadüfle bir aşk arıyor. Önce Ayşe giriyor hayatına. Sonra, neden hatırlamıyorum, Ayşe'yi terk ediyor. Bir gün yolda Güler'i görüyor. Günlerce onu takip ediyor falan derken tanışıp sevgili oluyorlar. Birlikte vakit geçirdikleri günlerden birinde iki adam gelip biraz sapkınlık yapınca kavga çıkıyor. O hengamede Güler kaçıyor, bir daha dönmüyor. Bay C. de sanırım bir yazlık yere taşınıyor. Burada Ayşe ile karşılaşıyor. Aşkları yeniden başlıyor, günleri yeniden birlikte geçiyor. Bir gün Ayşe, Bay C. yi terk ediyor. Bay C. yeniden şehre dönüyor. Yine arayışa başlıyor. Bir kız görüyor. Doğru kişi olduğunu düşünüp peşine düşüyor ama yetişemiyor. Kız gidiyor. Bay C. kalakalıyor. Kimseye kendini anlatmıyor, anlatma gereği duymuyor. Yorumlarına baktığımda çoğu kişi Oğuz Atay'ın diline benzetmiş kitabın dilini. Belki de henüz Oğuz Atay'dan bir kitap okumadığımdandır ben Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabına benzettim. Bir insanın hayattaki doğru kişiyi böylesine delice araması, içsel hesaplaşmaları, kendiyle konuşmalarını okumak güzel geldi. Sevdim.

Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma

·

167 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Nur