Gönderi

68 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Okumaya Stefan Zweig'den devam ederek; yine kısacık bir kitap olan bu öyküyü seçtim. Kitapta; aşkını sessiz sedasız, kendi içinde ve aynı zamanda farkedilme çabası içinde yaşayan(bu aşka daha çok hastalıklı ruh hali veya takıntı da diyebiliriz) bir kadının, aşık olduğu adama(adamı da sadece ünlü roman yazarı R. olarak biliyoruz)isimsiz bir şekilde yazmış olduğu uzun mektubunu okuyoruz. Çocukluk masumluğuyla başlayan, genç kızlık heyecanıyla devam eden, en sonunda ise 31 yaşında tutkulu bir kadına dönüşen; toplamda 18 yıl boyunca devam eden; tek taraflı hislerle ve çok kez karşılaşılan ama hiç fark edilmeyen, tanınmayan bir aşk ya da daha çok bir takıntının öyküsü. Okurken zaman zaman sıkıldım, adamın 'bu kadar da olmaz dedirten' kadını bir türlü tanımayan balık hafızasına çok sinirlendim(bir insan nasıl olur da hatırlayamaz, fark edemez ya! çıldırıcam!) Kitapta çok fazla tekrarlanan kelimeler, cümleler vardı. Kadın, anlattığı duygu durumlarını dönüp dönüp her sayfada defalarca anlatması, okurken bana baygınlık hissi verdi. Genel anlamda pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022227bin okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.