Gönderi
Hayatı boyunca gerçek aşkı arayıp duran Madam Bovary...
Madam Bovary, Gustav Flaubert'in okuduğum ilk eseri olmasına rağmen kitabında yaptığı betimlemeler çok güzel ve yerinde idi. Dili akıcı ve sade bir üslüba sâhip olan yazar, doyurucu bir eser sunuyor.
Bu eseri Tolstoy'un Anna Karenina'sına benzetmekle birlikte, roman kahramanımız Emma'nın soylulara özenen tarafıyla Anna'dan ayrılıyor. Doktor olan eşi Charles nitekim mesleğinde belli bir yer edinmiş bir iyi bir insan olsa da bu Emma için yeterli değildi. Onun aklı bir defa gittiği ve soyluların birlikte bulunduğu bir balodaydı ve her daim onlar gibi yaşamak pahasına eşini aldatıp bulunduğu kasabanın tefecisinden yüklü miktarda borç almış ve kendi lüks hayatından ödün vermek istememiştir.
Karakter olarak Emma her ne kadar anlaşılmaz ve duygu geçişleri çok fazla olan bir karakter olsa da Fransa'nın o günlerde Paris gibi büyük şehirlerinde ki abartılı hayatını da kendi kasabasına yansıtmaya çalışarak, elinden geldiğince hayalindeki soylu yaşamı sürmeye gayret göstermiştir.
Kitap genel olarak güzel ve okunulası bir eser. Anna Karenina kadar etkileyici olmasa da o dönmemin Fransa'sını giyimini, yaşantısını gözlemlemek için bile okunulabilecek bir eser. İyi okumalar :)
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.