Alper Kamu'nun başından geçenleri okurken onu, Kinyas ve Kayra'nın çocukluğu gibi gördüm.
Alper Kamu, dünyanın en genç, en sıradışı dedektifi. Beş yaşından sonra hayatın ağırlığı omuzlarına çökmüş, hayatının bundan sonra eskisi olmayacağını bilen ermiş biri haline bürünür.
Oğuz Atay ve Dostoyevski okuyan bu çocuk, çerez niyetine de Nietzsche okuyor. İşte böyle bir çocuğun yaratıcı dünyasını okumak isterseniz tam size göre.
Baştan sona ironik bir üslupla yazılan eser, Kamu'nun rüyalar alemine dalmasıyla üst kurmaca bir eser haline geliyor.
Alper Canıgüz kısaca kaleminin gücünü çok iyi kullanmış, kusursuz bir eser meydana getirmiş.