Selam arkadaşlar, Mine Söğüt'ten sonra anlamakta zorluk çektiğim 2. Yazar oldu Sevgi Soysal. İlk eseri Tutkulu Perçem. Ben de en ince olan bu eseriyle başlamak istedim onu tanımaya. Hem bu kadar ince hem de bu kadar zor başka bir eser okumadım sanırım. Sevgi Soysal kelimelerle kendi markasını yaratmış edebiyatta. Herkesin onu kolay kolay anlamasını istememiş. Beni anlamak için benim dilimden konuşmalısın demiş sanki. Ben onunla aynı dili konuşabildim mi ? Hiç sanmıyorum. Yalnız anladığım bir şey varsa o da çok kıymetli bir yazar olduğu. Kitapta 13 öykü var. Sevgi Soysal "Susuyoruz bak hep Söyliyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz." Cümlesinde de olduğu gibi söyleyemediklerimizi susmuş. Bu öykülerde isyan var, kızgınlık var belki daha birçok şey var da ben anlayamadım. Hakkını veremedim bu eserin. Elbette Sevgi Soysal okumaya devam edeceğim onu çözmek ve kelimelerle yaptığı dansı zevkle izlemek istiyorum. "İnsanlardan söz eden kitaplar varlıklarından sıkılıyorlardı." "Erkeklere, erkeklere, en çok onlara, bu kendilerini, sonra yine kendilerini sevenlere kırgınlığım." "Her şey sensizlikti aslında. Sen dediklerim en sensizliklerimdi." "Unutmayı seviyoruz bu sevmeyi unutmamamız oluyor." "Yeryüzündeki bütün dilleri konuşan bir adam konuşamıyormuş kendiyle." "Herkesler, her şeylerini çok şeylere harcıyorlar, tutsak kılıyor bu şeyler onları, hep onlara çarpıyorlar yaşantılarında." Bazı cümlelerini dönüp dönüp tekrar okuduğum bir eser oldu. Okuyanları yorumlara bekliyorum kitapla kalın

Tutkulu PerçemSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2021457 okunma

·

896 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitaplarinperisi