Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

172 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Otomatik Portakal
Gerçekten çok güzel bir kitaptı.İlk başlarda pek zevk aldığımı söyleyemem. Ama daha sonrasında Alex'in başına gelenler öylesine günümüz dünyasını yansıtıyor ki.Bu devlet kanunlarının tamamen yanlış olduğu kanısını ben de doğru buluyorum. Kitapta hükümet hapishanedeki insanları topluma kazandırmak için çeşitli işkenceler ederek onu bir nevi otomatik bir makine haline getiriyor.Bu sistemin ilk kurbanımız Alex sözde tedavisi bitince artık kendi düşünme yetisini kaybetmeye başlıyor.Kendini aşağılayanlara,dövenlere ne zaman karşı gelmek kendini savunmak istese kendini acayip derecede halsiz hissediyor.Eğer insana seçim hakkı tanınmazsa o kişi artık benliğini de kaybetmiş demektir.Hatta kitapta şöyle bir söz geçiyor: -İyilik kişinin içinden gelir 6655321.Kişi iyiliği seçebilmelidir.Kişiye seçme hakkı tanınmazsa,o kişiliğini yitirir. Bu kitabı anlatan en doğru cümlelerden.Daha sonra Alex tedavisi bittiğinde artık ölmek istediği için nasıl ölüneceği ile ilgili bir kitap bakmak için kütüphaneye gidiyor.Orada ağladığını gören bir adam ona saldırmaya başlıyor diğerleri ile birlikte.Çünkü o adam Alex'in eski yaşamında dövdüğü masum adamlardan birisi.Olay yerine polisler geldiğinde eskiden ihanete uğradığı gaddar arkadaşının bir polis olduğunu görüyor.Tabii onlarda daha kanıt bile olmadan Alex'in suçlu olduğu kanısına varıyorlar.Ve onu bir ormanda dövüp bırakıyorlar.Alex ise artık otomatik bir makine olduğu için hiçbir şey yapamıyor.Yardım bulmak için eskiden karısını öldürdüğü adamın evine gidiyor.Adam ilk başlarda onu tanımadığı için ona yardım ediyor ve onu iyileştirmek için elinden geleni yapmaya karar veriyor.Fakat daha sonra onun karısını öldüren kişi olduğunu anlayınca sözde onu iyileştirmek adına bir odaya kapatıyorlar ve müzikle olan o işkenceyi yapıyorlar.Alex kilitli kaldığı odada daha fazla dayanamadığı ve ölmek istediği için camdan atlıyor fakat ölmüyor. Gözünü hastanede açıyor.Ve daha sonra doktorlar yavaş yavaş kendi düşünebilme yetisinin yerine geldiğini söylüyorlar ve Alex artık otomatik bir portakal değil.Daha sonra yeni arkadaşlarıyla Sütbarı'nda otururken küçük bir tartışma oluyor. Ve cebinden çıkan bebek fotoğrafıyla alay konusu olan Alex kafasını dinlemek için bir kafeye gidiyor.Orada eski arkadaşı Pete'yi görüyor.Pete evlenmiş sonra işe girmiş.Alex çok şaşırıyor,Pete ise onu bir akşam ona davet ediyor.Daha sonra Alex cebindeki fotoğrafın bir mesaj olduğunu anlıyor.Çünkü gittiği yerde bir bebek karyolası vardı.Sonra Alex oğluna bir anne kendine bir eş aramaya karar veriyor.Ve neticede Alex bize veda ediyor...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,6bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.