Gönderi

Bedenlerimiz yabanidir. Bir seslenişe cevaben kafamızın istemsizce aniden dönmesi, uçurumdan aşağı bakarken hissettiğimiz yükseklik korkusu, tehlike anında yüreğimizin ağzımıza gelmesi, nefesimizin tutulması, gevşeme, gözünün dalması, düşüncelere dalma anlarının sukûneti -hepsi de bu memeli bedenin evrensel tepkileri. Beden nefes almak ya da kalp atışlarını sürdürmek için bilinçli bir zekanın aracılığına ihtiyaç duymaz. Büyük oranda kendi kendine işler, kendine ait bir yaşamı vardır. Duyum ve algılar tamamen dışarıdan gelmez ve kesintisiz düşünceler ve imge akışı bütünüyle dışımızda değildir. Dünya bizim bilincimizdir ve bizi çevreler. Zihinde ve imgelemde "sizin" izini sürebileceğinizden çok daha fazlası mevcuttur. - düşünceler, anılar, imgeler, öfkeler, zevkler davetsiz bir biçimde gelir. Zihnin derinlikleri, bilinçaltı, bizim içsel yaban alanlarımızdır ve tam da şu anda orada bir vaşak dolaşmakta. Kişisel tinlerin kişisel vaşaklarından söz etmiyorum, rüyadan rüyaya dolanan vaşaktan söz ediyorum. Bilinçli olarak gündemini planlayan ego çok ufak bir alanı işgal ediyor, kapının hemen yanıbaşında ufacık bir kulübesi var ve orada durmuş neyin girip çıktığını takip ediyor (bazen de yayılma yanlısı entrikalar hazırlanıyor) ve geri kalan her şey kendi başının çaresine bakıyor. Beden, tabiri caizse, zihnin içindedir. Her ikisi de yabanidir.
·
107 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.