Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

222 syf.
10/10 puan verdi
1903 yılının sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın’ın Nazilli ilçesinin Kuyucak köyünü bir gece eşkıyalar basar Köyde yaşayan bir karı kocayı öldürürler. Bu cinayetten onların tek çocukları olan Yusuf kurtulmuştur Henüz küçük bir çocuk olan Yusuf, anne ve babasının başında nöbet tutmakta, batta rahat uyusunlar diye onların başını yastığa koyabilecek kadar da cesaretini korumaktadır Nazilli kaymakamı Selahattin Bey ilçenin doktoru, bir başçavuş olay yerme geldiklerinde bu korkunç manzara karşısında donup kalırlar fakat onları daha çok hayrete düşüren Yusuf'un cesareti, soğukkanlılığıdır Selahattin Bey. Yusuf'la konuşup incelemeyi tamamladıktan sonra çocuğu yanına almaya, ona babalık yapmaya karar verir Selahattin Bey’in karısı Şahinde Hanım, eve bir köylü çocuğunun getirilmesinden hiç hoşlanmaz Yusuf’un yanında bilinen kırıcı sözleri söylemekten hiç çekinmez Zaten mutlu bir evliliği olmayan Selahattin Bey, çareyi Şahinde Hanıma uymamakta geç saatlere kadar arkadaşlarıyla vakit geçirip içmekte bulur. Günler böyle geçerken Yusuf da Selahattin Bey’e iyice alışmaya başlar. Küçük bir kız çocuğu olan -kardeşi- Muazzez’le ilgilenir, onu oynatır olmuştur. Bu durumdan Şahinde de mutlu olmaya başlamış, bu sayede o da komşu gezmelerinin tadını çıkarmaya başlamıştır. Yusuf’u bu arada okula kaydettiren Selahattin Bey, onun iyi bir eğitim almasını, güzel bir işinin olmasını çok arzulamaktadır Ancak Yusuf'un okumaya yüzü hiç yoktur. Okulda, okuma ve yazmayı şöyle böyle öğrendikten sonra okuldan kaçmıştır. Bu duruma Selahattin Bey çok üzülse de onun ne kadar asi ve kararlı bir çocuk olduğunu bildiği için Yusuf’a başka söz söylememiştir. Yusuf Edremit’e geldiğinden beri iyice içine kapanmış, Ali ve İhsan gibi birkaç arkadaş edinmiştir. Bu arada Muazzez de büyümekte, güzel bir genç kız olmaktadır. Kasabada Hilmi Bey adında bir fabrikatör, Şakir adında da onun oğlu vardır. Hilmi Bey çok zengindir, bu nedenle oğlu da bu zenginliğin verdiği rahatlığın tadını çıkarmakta, ipe sapa gelmez, kötü huyları kendine miras edinmektedir. Bir bayram sabahı Muazzez'i gören Şakir, her istediğini elde etmenin verdiği şımarıklıkla kafayı Muazzez'e takar. Muazzez’i normal yollarla alamayacağını anlayan Şakir, babasından yardım ister. Şakir ve Hilmi Bey’in tüm pis işlerinde kullandıkları Hacı Etem adındaki kişi devreye girer. Yusuf’un zeytinliklerinde çalışmak üzere dul bir kadını ve kızını onlara musallat eder Kadın ve kızı, Yusuf’un iyi yürekliliği karşısında vicdan azabı duyarlar Yusuf, onlara bir gece yiyecek getirmek için geldiğinde Hacı Etem tarafından bıçaklanır Bacağından yaralanan Yusuf, kazayı ucuz atlatır. Diğer taraftan Hilmi Bey de Selahattin Bey'i kumarda borçlandırır. “Üç yüz yirmi lira"lık borca karşılık kaymakama senet imzalattırmışlardır. Köşeye sıkışan Selahattin Bey istemese de Muazzez’i Şakir'e vermeye Karar vermiştir Bu duruma canı sıkılan Yusuf bir çare arar ve arkadaşı Ali’ye durumu açar Ali de zengin anneannesinden parayı alır ama Muazzez’le kendisi evlenmek ister En azından Şakır ile evlenmesinden daha iyidir diye Yusuf da biraz rahatlamıştır. Bir gün Muazzez Yusuf’u yakalar ve Ali'yle de evlenmek istemediğini söyler. Yusuf’un kimi istiyorsun sorusuna Kimi islediğimi anla diye yanıt vermiştir Yusuf da bu durum karşısında şaşırmış Selahattin Bey'e duyduğu saygıdan. Muazzez’den uzak durmaya hatta eve uğramamaya başlamıştır Bir gün Edremit'te bir düğün olmuş Şakır ve Ali de düğüne katılmış Şakır silahını çıkarıp Ali'yi vurarak öldürmüştür 8abasının parası sayesinde Şakir yalnızca bir hafta yatıp çıkmıştır Şahinde Hanım bu durumu fırsat bilip yeniden Hilmi Beylere yakınlık göstermeye sık sık evlerine gidip gelmeye başlamıştır Yine bir gün Muazzez’i de yanına alarak Hilmi Beylerin bağındaki evlerine gitmişlerdir Yusuf bağa gelir Muazzez'i alıp uzaklara kaçar Birkaç gün onlardan haber alınamamış Yusuf'un gönderdiği haberci Selahattin Bey'e durumu bildirmiştir Selahattin Bey de gidip çocukları eve getirmiş, güzel bir düğün yapmıştır Bu duruma Şahinde hiç razı olmasa da sesini çıkaramamıştır Günler böyle geçerken Selahattin Bey Yusuf’u yanma almış kâtiplik öğrenmesi için diğer memurlardan Yusuf’a yardım etmelerini istemiştir. Selahattin Bey in bir anda kalp rahatsızlığı baş göstermiş ve ölmüştür. Bundan sonrası herkes için çok zor olacaktır Selahattin Bey’in yerine yeni bir kaymakam atanmıştır. Hilmi Beylerin daha ilk günden pençesine düşen kaymakam. Yusuf’u Kâtiplikten alarak tahsildarlığa atamıştır. Bu iş hem çok zordur hem de günlerce evinden uzakta kalmayı gerektirmektedir. Tahsildarlık maaşı da çok azdır İyiden iyiye geçim sıkıntısı çekmeye başlayan Şahinde, çareyi gece gezmelerinde bulmuş. Muazzez’i de yanında götürmeye başlamıştır Eve çok az uğrayan Yusuf’un olan bitenden haberi ancak bir gün eve erken geldiğinde olur. Muazzez i öğleye kadar uyur görür Alkolün etkisiyle karısı bir türlü kendine gelememektedir Fakat ne çare ki göreve gitmek zorundadır. Yine böyle bir akşam görevden dönen Yusuf, evinde cümbüş yapıldığını görür. Muazzez bir kenarda sarhoş durmakta candarma çavuşu Muazzez'i öpmeye çalışmakta. Şakir'le Etem avluda sigara içmekte, sazlar çalınıp insanlar eğlenmektedir. Kendini kaybeden Yusuf bir nara atar. O sırada Şakir tabancasını çıkarır ve ateş eder. Karanlıkta oldukları için bir şey göremeyen Yusuf, Muazzez’in “Beni buralardan götür." sesine cevap verir. Muazzez’i alır ve atlarını sürer Muazzez, yoldayken vurulduğunu söyler. Bir ağacın altında can veren Muazzez'i sabah gömer ve Edremit'e doğru intikamla bakıp atını sürer.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,8bin okunma
·
256 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.