Sevgili hanımefendi, anlaşılmaz dediğiniz hususları açıklığa getirmeniz için daha fazla gotik edebiyata yönelmelisiniz. İkincisi, edebiyatta genel ayrımlarda, sembolik açıdan doğaüstü olan durum örgüsünü anlamanız için de ayrıyeten okuma gerekli. Özellikle, Hoffmann için muthaka Alman Romantiklerini iyi bilmek gerekli. Özellikle romantiklerin yöneldiği (faust, hayalet gören edebi kitapları ve felsefede ben-olmayan üzerinde duran fichte'nin arka plan olduğunu bilmeniz gerekir) ben ve ben olmayan ayrımını, Schopenhauer'ın istenç meselesi önceleyen ve freud'un süper ego, ego ve alter ego tanımlarının temelini oluşturduğunu bilmenşz gerek. Hoffmann diğer kitaplarında da olağan ile olağanüstünün ayrımının bilinmesi gerekliliği, Alman romantiklerinin novalis ve kleist'ın da üzerinde durduğu temel meselidir, bu minvalde goethe-schiller'de de görüldüğü üzere insan ruhunun derinliklerinde olağanüstü/doğaüstü durumların olması, kültür-doğa ve gerçeklik-ideal arasındaki çatışmadan ileri gelir. Nietzsche'de bile görülür bilhassa Zerdüşt'te cambaz metaforu. Doğaüstü olaylar olmasa bile, Erken dönemde Mann'ın Venedik'te Ölüm ile Hesse'nin Bozkırkurdu eserinde insanın ikili yönü su üstüne çıkar. Toparlarsam, sonuçta hayalet, hortlak, ruh, şeytan, cadı gibi sembolik dizilimlerin hikayede örgülü olması, insana başta fantastik gelebilir, ancak bu bilindiği üzere fantastik değildir. Bu sembolik biçimler, bilhassa kültür eleştirisi sunan Gotik Edebiyat'tan ileri gelen kullanımlardır.