Gönderi

·
Puan vermedi
Son Bakışta Aşk
Walter Benjamin tarih üzerine yazarken; tarihçinin anlattığı ve o tarihin içindeki insanların yaşadıkları arasında bir ikilik kurar. Yenilenlerle zafer kazananlar aynı tarihi paylaşmazlar. Sevenle sevmeyen, bakanla bakmayan, kalabalık olanla ıssız olan; hepsi ayrı akıllara, ayrı tarihlere sahiplerdir. Aynı yerde, aynı anda yaşıyor olsalar bile. Tarihe olan bakış, insanın etrafına olan bakışını da belirlemeye muktedirdir aslında. Benjamin’in “ilk bakışta değil, son bakışta aşk” ikiliğinin bir kısmı burada gizlidir. Nitekim Benjamin, bu cümleyi Baudelaire’in “À une passante” adlı şiirine yaptığı incelemede kullanmıştır. Şiirin önemli olan kısmını İngilizcesinden şöyle çevirdim: “Bir şimşek… Ardından gece! Ey fâni güzel kadın, Beni yeniden doğuşa çağıran bakışların, Bir daha ancak sonsuzlukta mı görünecek?” Şiirde, kadından büyülenmek ve kadına veda etmek aynı anda gerçekleşir. İlk bakış ve son bakış kavuşmuştur. İlk kez gördüğü birine aşık olan adam, ilk kez gördüğü ve aşık olduğu kadını son kez görmüştür. Güzel bir kadına bakmanın tarihi, böylece öncesiz ve sonrasız hale gelmiştir. Aslında, ilk bakışla birlikte tarih oluşturmaya başlar insan. Hafızaya anılar birikir. Yaşanır, hatırlanır. Son bakış gelir sonra. Tüm o hafıza, tüm o tarih, son bakışın içine sıkışmıştır. O yüzdendir ki, son bakışta aşk, ilk bakışta aşktan daha kapsayıcıdır. Ancak ne yazık ki yaşamın komedyası bitmez — ilk bakış, son bakışı şart koşar.
Son Bakışta Aşk
Son Bakışta AşkWalter Benjamin · Metis Yayınları · 2012244 okunma
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.