Osmanlı,Bizans ve Tapınakçılar... Güçlerine dayanarak Bizans’tan toprak alıp Devlet olmayı başaran Osmanlılar aynı zamanda Bizans ile sınır komşusu haline de gelmiş bir Devlettir.Bu değerli eserde; Kültürler arası alışverişlerin yanı sıra toprak ve hakimiyet savaşlarının sıkça yaşandığı ve yaşanan toplumsal hayata dairde başarılı ve akıcı bir dil ile yer veren yazar;bu bağlamda genel bir değerlendirmenin de yapılabileceği sınırlar üzerinden 14. yüzyılda Osmanlı ve Bizans İmparatorluklarının siyasi durumları ile münasebetlerini ara ara kurgusal ve bazende gerçek kahramanlar üzerinden örneklendirerek muhteşem bir tarih hikayesi sunuyor biz okuyuculara. Ordu-yı Hümayun ile savaştan savaşa koşan,üç Devşirme olan Osmanlı çerileri Ahmet (Ratko), Hüseyin (Predrag) ve Cafer'in (Goran) ailelerini görme özlemiyle Sultan Beyazid Han'ın asker ocağından firar etmesiyle; olaylar içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyor. Sırp devşirmesi olan bölük ağası Süleyman'ın komutasındaki birliklerinden kaçan askerlerin cezası belliydi.Ölüm... Süleyman ağanın babacan ve ketumluluğunun yanında gizlediği,kimselerin bilmediği bir sır tarafı vardı... Üç yeni çeriden biri olan Ahmet bölük ağası Süleyman'ın vereceği son görevi başarıyla tamamlarsa hem kendisinin hem de arkadaşının hayatını kurtarabileceği düşüncesiyle mühürlü fermanı alır,Bizans toprak sınırlarına doğru yola koyulur. Zorlu mücadelenin sadece Osmanlı ve Bizans arasında olduğunu düşünen Ahmet (Ratko) Süleyman’ın verdiği fermanı sıkı sıkıya korurken; Bizans sınırlarına vardığında birde Tapınakçılarla mücadele etmek zorunda kalır. Osmanlı'nın genç çerisi Ahmet ve Bizans prensi Dionious'un karşı taraflardayken gelişen olaylarla nasıl aynı safta yer almak zorunda kaldıklarını değerli yazarımız büyük ustalık,heyecan ve şaşkınlıkla biz okuyucusuna aktarıyor... Yazarımız değerli @tarihci_niyaziokancelebi hocamın kalemi daim olsun

Kılıç ve OnurNiyazi Okan Çelebi · Luna Yayınları · 20238 okunma

·

196 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.