Elime alıp bırakamadığım kitaplardan biri. Kara mizah ve polisiyenin harmanlanmış hali ki bu en sevdiğim türlerden biri olur.
Mitat, kırkına merdiven dayamış, minyon, yapayalnız, görünmez, beceriksiz, hayattan soyutlanmış biri. Bu durumun farkında olduğu için de kendini apandisit olarak tanımlamayı tercih ediyor.
Bir gün üst komşusunun ölümüne sebep olduğunu düşünüyor ve kendini suçlamaya başlıyor. Ama işin peşini de bırakmıyor ve kendince dedektifliğe soyunuyor. Bunları yaparken de iyice paranoyaklaşıyor.
Katil için güçlü bir adayım vardı okurken ve sonunda yanılmadığımı gördüm. Fakat altında yatan nedeni asla tahmin edemedim. Karakter odaklı bir roman olmasına rağmen kurgusuyla insanı sürüklüyor. Özellikle son 50 sayfayı soluksuz okudum.
Geç tanıştığım ama tanıştığım için çok mutlu olduğum bir yazar oldu. Tüm kitapları da okunacaklar listesine girdi.