Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
"Bir hikâye anlatacaktın." "Oldukça cesur bir kadının hikâyesi, Sevginin ne olduğu hakkında en ufak bir fikri bile olmayan bir adamın avucuna bir mucize bırakan bir kadın... Ve sonra bu kadın, yarattığı mucizeyle ne yapacağını bilmeyen adamın ruhunu çırılçıplak bırakmış." **** Spoiler içerir! İkinci kitabın sonunda Beren'in zihni manipüle edilmiş ve James'le ilgili olan hatıralarının bir kısmı silinmişti. Genç kız, zihninin esiri olup James'e karşı nefret, Tobias'a da anlamsız bir anlayış ve sempati beslemeye başlar. Mantığı ve kalbi arasında çetin bir savaş veren Beren, yaşadığı karmaşaya çaresizce direnmeye çalışır. Tam hissetmeye başlamışken, Beren'in başına gelenlerle ilk defa hissetmemeyi dileyen James ise, ona bunu yapanları bulmak için her şeyi feda etmeye hazırdır. Kalbinin atmasını sağlayan genç kadının ona nefretle bakan gözleri ve ona bu denli uzak durması onu büyük bir çıkmaza soksa da, Beren'e olan aşkı onun umudunu hep diri tutar. Tekrar hissedebilmesi için, genç kıza neler olduğunu bulması gerekmektedir. Bu serinin bendeki yeri çok farklı. İnanılmaz güzel bir kurgusu var. Macera, aksiyon, bilim kurgu, aşk ne ararsanız var kitapta. Sıkılmadan okudum, her bölüm heyecan had safhadaydı. "Tobias" görevi aksiyonu daha da çoğalttı diyebilirim. Beren'in hem görev için hem de zihni manipüle edildiği için Tobias'a gerektiğinden daha fazla yakın olması gerekiyordu ve bu en çok James'i zorladı tabi ki. Sevdiği kadın hem onu bir yabancı olarak görüyor, hem de düşmanları olan Tobias'a da bir o kadar yakın davranıyordu. Bu James için işleri daha da çıkmaza soktu. James gerçekten acı çekti ve çaresiz kaldı, ama acının onu ele geçirmesine izin vermeyip, mantığını devreye soktu. Tam da James'lik diyebileceğim bir plan yaptı. Adam zeki :) Sonlarının Deirdre ve Naoise gibi olmaması beni çok mutlu etti. Çok acı çektiler ancak acı çekmeleri bazı şeylerin değerini anlamalarına sebebiyet verdi. Kitabin sonu bu seriye yakışır nitelikteydi. Ama şunu da söyleyeyim; Birkaç yerde mantık hataları vardı, bazı yerlerde akıllarda soru bıraktı bence yazar. O kısımları üstünkörü geçmeseydi, ve biraz daha detaylı anlatsaydı daha güzel olacağından eminim. Vedaları sevmiyorum... Hele ki bu denli sevdiğim bir kitaba veda etmek maalesef çok zor ama veda etmek durumundayım. James ve Beren zihnimin bir köşesinde hep var olacaklar.. **** -Bu zamana kadar yaşadığı hiçbir acı bu kadar derin bu kadar kuvvetli olmamıştı. Ağlamayı becerebilse, ağlayabilirdi de. Ama gözyaşlarını sakladığı kollar yoktu artık. Kokusunu ciğerlerine hapsettiği ten birkaç oda uzağında uyurken ona dokunmak yasaktı artık. Tekrar hissediyorken, aldığı nefesler anlam kazanmışken, her soluğu keskin bir bıçak gibi kalbine batıyor, varoluşunu sorguluyordu. Aldığı nefeslerin yetersiz olduğunu hissediyordu. Konuşulanlar, tartışmalar, tahminler yetersizdi. Cevaplara ihtiyacı vardı. Ve onları bulmak için kimi inciteceği umurunda bile değildi.(11) -İlginçti. Gözleri. Gerçekten ilginçti. Sanki daha önce fark etmediğim bir şeyi çağrıştırıyorlardı.(21) -"Cennet'in bu kadar yakınken beni cehenneminde yakıyorsun Deirdre."(94) -"Seni öldürmüyorum. Ben ölüyorum. Ölüyorum, Deirdre. Her geçen gün beni öldürüyorsun. Benden nefret ettiğin her an, benden kaçtığın, dokunuşumu hissetmek istemediğin her an ben ölüyorum."(143) -Tüm bildiğim dillerde, varlığımın her zerresinde ruhumun sahibisin,"(371) -Alevden zincirler kalbimin etrafını sarmış gibi. Ondan başka birine ait olamayacağımı haykırıyorlar."(177) -Dudakları yeni okunmuş bir şiirin büyüsü gibi her dizesinde beni içine kattı. Yeni bir evreni keşfettiğimi hissettim. Ama sanki bu küçük dünya, benim için hep oradaydı...(201) -"Tenin benim Deirdre, ruhun da benim olmak için can atıyor,"(212) -Adı dilimin ucuna gelmese de aramızdaki bu sıradışı bağ sanki tenime ve ruhumun erişilmez noktalarına işlenmişti. Hem canımı yakıyor hem de beni özgür kılıyordu.(235) -James yaşamalıydı. İkimizi de ölüme terk edemezdim. Bu efsaneyi değiştirecektim, Deirdre ve Naoise'in kaderini paylaşmamıza izin vermeyecektim. Deirdre zaten kederlerin Deirdre'siydi. Ben bu rolü kabullenmeye, aşkım ve ruhum için ölmeye daha ilk günden hazırdım.(357) -Ve bana baktı. Tam onun gibi. Tam da Deirdrem gibi. Yüzünün her noktasını özlemle öptüm ve onu kollarıma aldım. Sıkıca. Biz gerçektik...
Amber
AmberT. Y. Mazer · Artemis Yayınları · 20201,317 okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.