"Gönlüme bu harikulade şenliği veren şeyi tahlil edecek olursanız, ne bulursunuz? Ya bir tahtadan
at, ya boyalı tenekelerden bir lokomotif, ya derisi iki üç günde delinmeye mahkum bir küçük
trampet...
Demek ki, bir hiç, bir zerre, bir tahta ve bir teneke parçası benim çocuk ruhuma bu derin, sonsuz mutluluğu vermeye yetiyordu."