Anneler kızlarına, daha yumuşak sesle, daha narin şirin sözlerle (güzel
kızım, uslu kızım vb.) hitap ederlerken; erkek çocuklarda durum böyle olmaz. Erkeklerin ileriki yaşamlarındaki toplumsal rollerine hazırlık yapılır gibi güç, egemenlik, hakim olma
yetisi aşılanır. 'Aslan oğlum, güçlü oğlum, oğlum ne derse o
gibi cümleler toplumdaki cinsiyet ayırımcılığının temelini oluşturur.Çocukların oynadığı oyuncaklara da bu yansır. Er
kek çocukları araba, silah, savaş aletleri vb. oyuncaklarla oynarken; kız çocukları doğurganlık ve ev içi konumlarından
dolayı oyııncak bebekler, yemek takımları vb. oyuncaklarla
oynarlar. Yani cinsiyet olarak kız çocuklarına 'ev kadını; erkek
çocuklarına da 'iktidar sahibi' olmaları empoze edilir:'