Korkulacak kadar değil, ama okuması zor bir kitap. Sahip olduğu kapalı ve şiirsel üslup yazarının tercihi ve onun anlatmak istediklerini gereğince aktarmasına yardımcı oluyor. Düz bir çizgi takip etmeyen, giderek açılan, yorumlamaya açık, okuyucudan çaba harcamasını isteyen bir hikâyesi var. Peki yazar ne mi anlatmak istiyor? Bir diktatörlükte yaşayan insanların (özellikle gençlerin) gündelik hayatlarını… Kafalarının içinde gezinen fikirlerini, korkularını ve kurtuluş ümitlerini (ümitsizliklerini)… Çok açık olmasa da, olaylar Çavuşesku’nun Romanya’sında geçiyor. Zaten yazar Herta Müller de Romanya’daki Alman azınlığa mensup ve gençliğini Çavuşesku’nun yönetimi altında geçirmiş (Kitabın başkahramanı ile yazarın hayatı arasındaki bazı benzerliklere dikkat). Fakat aynı türden herhangi bir başka yönetim de, pekâlâ romanın (ya da uzun hikâyenin) geçtiği çevre olabilirdi. Nitekim kitabın en başarılı olduğu husus, baskıcı bir polis devletindeki yaşamı gerçekçi biçimde hissettirebilmesi. Üstüne bir de yoksulluğun eklendiği, mekanik, gözetimli, tam bir boğucu mengene… Kitabı okumaya başlamadan önce Romanya’da Macar ve Alman azınlığın yaşadığını bilmek ve Çavuşesku dönemine şöyle bir göz atmak yararlı olabilir.

Yürekteki HayvanHerta Müller · Siren Yayınları · 2022152 okunma

·

122 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Haydudu