Kitabı an itibariyle bitirdim. Konu olarak güzel ama kalem olarak yordu diyebilirim. Sevip sevmemek konusunda kararsız iken daha fazla öfkeli olduğumu söyleyebilirim. Neden sevip sevmeme konusunda kararsız olduğumu şöyle açıklayayım; konu olarak özgün. Savaş sırasında 6 aylık bebekken yüzü şarapnel ile parçalanan Zamir , büyüdüğünde Dünya barışını sağlama vakfında görev alıyor. Değindiği noktalar güzel. Dünyanın adaletsizliği , Kadınların Dünya üzerinde yok sayılması , savaşlar , acılar vs… Ancak kitabın ritmi yüksek değil okurken çoğu yerde yarım bırakma düşüncesi sarmadı desem yalan olur. Öfkeli olma konusuna gelince Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığını iddia etmesi , Almanların Yahudi soykırımı yapması ile Türkiye’yi aynı eylemle suçlayıp aynı cümle içinde geçirmesi beni öfkelendirdi.
Bir daha başka bir kitabını okur muyum , tavsiye eder miyim ya da birine hediye eder miyim ? Yüksek ihtimalle Hayır.