Tarihten bugüne Batı'nın Doğu algısı ve İslam dünyasının Batı algısı kısa bölümlere ayrılarak anlatılmış. kitabın başında 'medeniyet', 'din' , 'doğu' ve 'batı' kelimelerinin asıl ifade ettiği anlamların yazar tarafından örneklerle açıklanması bazı kavramları daha net anlamamızı sağlıyor. İslam tarihi alanında ilgisi olanların ya da çalışma yapanların faydalanabileceği güzel bir kitap; çünkü birçok kaynağa atıf yapılmış, zengin bir içeriğe sahip. Batı'nın, kendi haricinde kalanı ötekileştirmesi sonucu oluşan algı ve islamofobi; yazarın ifadesiyle kendini evrenin merkezinde görmesi ve başkalarını "barbar, parya" olarak görmesinden başka bir şey değildir. Özellikle beşinci bölüm (Endülüs) beni çok etkiledi. Bu bölümde İspanyol müslüman bir yazarın Gırnata'da bir alimi ziyareti ile yazdıklarına yer verilmiş. Endülüs'te müslümanların gördüğü zulümlerden bahsettikten sonra o alim şöyle diyor: "dinimiz öylesine zayıflayacak ki insanlar "müezzinin sesine ne oldu?" diye soracaklar. Atalarımızın dini nereye gitti diyecekler. Kalbinde acıma hissi olan insanlar için bu o kadar ağır ve acımasız bir şey ki... Beni en çok endişelendiren şey, bir gün müslümanlar, hıristiyanlardan ayırt edilemez hale gelecekler; onlar gibi giyinecekler ve onların yediklerinden içtinap etmeyecekler. Allah'tan niyazım o ki (müslümanlar) en azından (hıristiyanların) yaptıklarını yapmasınlar ve onların dinlerini kalplerine taşımasınlar..." Bu alıntı bana hadisi şerifteki "...kalben buğz ediniz ki bu imanın en zayıf halkasıdır" kısmını anımsattı. Allah bizi her daim islam üzere kılsın.

İslam ve Batıİbrahim Kalın · İsam Yayınları · 20191,356 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep