İlle de Rodrigo
Duygu yoğunluğu ve stres içinde olduğu anlarda, Maria kulaklıklarını takar, gözlerini kapatıp Rodrigo‘nun Gitar Konçertosu’nu (bende çok severim) dinlerdi. Enteresan olan bu konçertonun dışında sık sık rüyalarında gördüğü ormandaki kulübeden gelen seste hep onu takip ediyordu, adeta…
Bebeciğim, düştü damdan
Beybabası gelir Şam’dan
Nenni, nenni, nenni, nenni
Nenni, bebek oyy
Maria’nın çok güzel bir hayatı olmuş, üniversite tahsilini tıp alanında yapmış ve doktor olmuştu. Okulu henüz bitmemişken anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, anneannesi Mrs. Elizabeth’in büyük ve gösterişli evine yerleşmişti. Anneannesi Maria için her şeyi yapıyor, ailesinin eksikliğini hissettirmemeye çalışıyordu elinden geldiğince. Tıp fakültesi mezuniyetini kutladıkları akşam ise anneannesinin ona pırlanta ve yakutlardan oluşan hediyesinin yanında bir de kötü haberi vardı; Elizabeth kanserdi ve neredeyse altı aylık ömrü kalmıştı. Tüm bunların yanı sıra önemli başka bir şey daha vardı; Maria’nın hayatını değiştirecek bir mektup vermişti anneannesi ona. Mektubu okuduğunda María ikinci şokunu yaşamış, evlatlık olduğunu öğrenmişti. Kulağında çınlayan ninniyi, ormandaki kulübeyi düşündü, anlam kazanmıştı her şey sanki. Kendini kötü hissettiğini ve bir süre toparlanamadı. Türkiye’den çocuk yurdundan evlatlık alınmıştı ve hakkındaki diğer bilgileride not etti Maria. Peki bu durumu öğrenip durabilir miydi?
Evet tüm bu olanlardan sonra Maria’nın köklerini bulabilmek için yolculuğuda tabii ki başlamış oldu.
Ama nasıl ilerledi ve yolda kimlerle karşılaşıp, nelere ulaştı? Tüm cevaplar kitabımız #illederodrigo da.
Syf: 126