Kitapta bahsi geçen dağ yürüyüşleri dağa gözüksede kişinin kendine yolculuk etmesine vesile oluyor. Dağların sessizliği , yazarın yüreğinden çıkan sesle dile geliyor. Aslında dağın taşıdığı sır, yazarın yüreğinde nasıl bir besteye dönüyorsa okurken adeta o türküyü dinliyorsunuz. Tarihten, kadim medeniyetten, hayattan, bu günden ve dünden onlarca hissin, hissesine şahit oluyorsunuz. Yazarla beraber dağlara yürüdüm, bazen yoruldum ve dinlendim. Dinlenirken dilime pelesenk olan Kemal Sayar beyin "Bir dağ yolculuğu" şiiride hep zihnimdeydi. Bir Dağ Yolculuğu / Kemal Sayar Suskunluğu ayartmak için çıkıyoruz dağa Küçülmek için kendimize Çıplak gözle görmek için ölülerimizi Neyi bıraktığımızı hatırlamak için Dağ bir karşılık veriyor içimizdeki suskunluğa Yalnız dağla onarılan bir bozgun Bir kavimler göçü, modem bir malihulya Dağ okşuyor bizi saçlarımızdan Doğuruyor bizi her yolculukta Ruhun keskin dönemeçlerinden Eşsiz yamaçlarından çocukluğun Sevinçle uçurur gibi uçurtmalarımızı Gövdemizde hikmetin, şiirin kanatları Süzülüyoruz aşağıdaki boşluğa Seyrangâhta durup da baktığımız O derin vadi değil, dünyadaki maceramız Ardımızda bıraktığımız Yazlar ve yenilgiler değil Tene yerleşen o rahat sıcaklık Biz bu yolculukta dağı hiç görmedik Dağ bize dağıldı, bir dağ olduk hepimiz Biteviye kendimizi seyrettik Bir dağ yürüyüşü ki durmadan kendimize yürüdük Yol hiç bitmedi, susmadı sular Biz o dağda hep kendimizi yürüdük Kalktı perdeler, göründü cihan Durduk Eğildik Döndük.

Dağların Sırrıİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2013184 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

MYC