Papadiamantis'in öykülerinde romantik aşklar ve hero ik idealler hep acımasız gerçekliğe boyun eğmek zorunda kalır. Örneğin Aşk ve Yiğitlik'te (1897) Yorgi sevgilisinin başkasıyla evlendirildiğini öğrenir. Ama uzun ve karmaşık akıl yürütmelerden sonra gerçek yiğitliğin intikam almada değil, kaderine boyun eğmede yattığına karar verir. Yazar, küçük adasında yaşadığı çocukluğundan esinlendiği öykülerinin çoğunda halkın yoksulluğunu, zor hayat şartlarını ve toplumun adaletsizliğini vurgular. Bunu yaparken de yöne ticilerin yolsuzluklarını ve kilise yönetiminin dini duygulada bağdaşmayan uygulamalarını acımasızca yargılar.