Gönderi
Dikkat ! Aşırı dozda spoiler içerir :)
Bu kitaba başlamadan birkaç gün evvel kitabı elimde gören arkadaşım "ah Nastenka ah! " diye derin bir iç çekti :)))) kitabın son üç dört sayfasını da okuduktan sonra anlıyorum bu derin ah'ın sebebini.
Sevgili isimsiz anlatıcımız tek başına yürüyüş yaptığı bir gecede Nastenka'ya denk gelir ve tanışma bu şekilde gerçekleşir. Dört günlük bu kısacık arkadaşlık içinde birçok şeyi barındırabilecek kadar uzundur aslında. Dört günde birbirlerini , hayatlarını , tutkularını, korkularını ,sevgilerini ,aşklarını ve daha birçok şeyi paylaştılar. Hiç gelmeyecek bir gideni bekleyen nastenka'nın yaralarına derman olmaya çalışan anlatıcımız farkında olmadan o yaraların çok daha büyüğünü kendinde açar. Sevgilisinin vefasızlığından ve acımasızlığından yakınan nastenka , kendisinin bin kat daha vefasız ve acımasız olduğunun farkında mıdır acaba ? Belki Nastenka'yı eleştiren , suçlayan bizler de o kadar acımasız ve vefasızızdır. Peki biz bunun farkında mıyız ? Kim bilir...
Kitabın son cümlesi ile veda etmek isterim :
" Tanrım ,yalnızca mutluluk dolu bir an mı ? Böyle bir an bir insanın hayatı için yeterli sayılmaz mı ? "
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.