Gönderi

Az önce sorduğu soruların cevabını merak ediyordu. Onu neden sevmediğimi. Ama böyle şeyleri konuşmak o kadar zordur ki. Böyle şeyleri susmak bile zordur. Hemen anlaşılır neyi sustuğu insanın, en usta yalancı bile bir şey yapamaz o noktada. Sadece salakça gülümseyebilir ve o haliyle kahreder karşısındakini, tabii kendini de kahreder bu arada. Her şey yıkılır böylece iki insan arasında, tuzla buz olur, ayağı kırık at olur, daha da düzelmez, ne geçmişe özlem kalır, ne gelecekten bir beklenti, ne de şimdi de yaşanabilir bir an, hiçbir şey kalmaz. Hangi sivri zekalı zamanı üçe ayırmış ki zaten? Her şey o şimdide olup bitti çoktan, yaşananlar bitti, yaşanamayacaklar bitti, her şey yaşanamayıp bitti o şimdide. Çok mu karamsar? Çok mu umutsuz? Allah kahretsin! Annem burada bana, onu neden sevmediğimi soruyor. Bunun nesi karamsar, bunun nesi umutsuz, bu benim hayatım, bu senin hayatın, bu herkesin hayatında bir gün köşeye sıkışacağı o yer, o ilk büyük pişmanlık, o asla telafi edilemeyecek hata, kapanmayacak yara, ayağa kalkamayan at, boğulan balık, hepsini tek tek mi anlatayım, hukuk kitaplarındaki gibi sonuna örnek davaları mı ekleyeyim, hani nerede kaldı anlayış, hani nerede kaldı anlayışın dostum.
Sayfa 130Kitabı okudu
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.