Daha iyi yaşamak adına hayallerle yola çıkan iki dostun hikayesi...Ne acayip değil mi; hayallerimizi parayla satın almak zorunda kalmak! Lennie ve George bunu gerçekleştirmek adına çıkarlar yola. Bu yolda neler yok ki?...Dostluk, merhamet, çaresizlik, hırs, kötülük, ırkçılık ve en çok işçi olmanın zorluğu. Bu hikayede tüm bunlara şahit olmanın hem hüznünü hem de öfkesini yaşıyorum. Evet, sinirlendim çünkü işçi kesiminin bu kadar hor görülmesi, alçaltılması ve yaşam şartları beni rahatsız etti. O kadar alışmışlar ki bu duruma kimse sesini çıkarmıyor ve kendilerine hak görülen tüm kötülüklere boyun eğiyorlar. Üstüne ırkçılık da var tabii; adam siyahi olduğu için onu dışlıyorlar ve iğrenerek bakıyorlar iğrenç insanlar!
Ah Lennie! Sen aslında bu hikayedeki en masum ve en şanslı kişisin. Hep umutlu ve hep güzel şeylere tutunan, George tarafından güzel şeyler duymak için çabalayan, hayalleri çok masum olan ve sonunda bu kötü düzenden ayrılman...Ben bu hikayede sen olmak isterdim. Daha doğrusu sen gibiyim.
Lennie ve George'un her zaman birlikte ve George'un her durumda Lennie'i sahiplenmesi, ne kadar kızsa da ondan kopamayışı ve sırf onu düşündüğü için ondan vazgeçişi...Ne diyordu Slim;
"Üzülme," dedi, "Bazen mecbur kalır insan." Bu alıntı özetliyor aslında tüm hikayeyi...
Kitapla ve en çok sevgiyle kalın..;)