Bir erkeğe ait olup kadın bakışından yazılmış bir kitap yalnız kadınlar arasında. kitabın konusu kurgusu insanı asla zorlamıyor. ana karakter bir zamanlar sefalet içinde büyüdüğü, sınıfsal farklar nedeniyle gelmek istediği yere kolaylıkla gelemeyeceğini düşünen bunun içinse ona fayda edecek tek şeyin çalışmak olduğunun farkında olan, oradan çıkmak için dişini tırnağına taktığı şehre çalıştığı markanın mağazasını açabilmek adına geri dönüyor.
Kitabın başında bizi bir intihar deneyimi karşılıyor. Bana göre bu kitabın kilit noktası da bu. Gündelik hayatla iç içe girmiş yaşam mücadelesi. Bakışının dokunduğu, bedeninin süründüğü yerlerde yaşamı aslında ne denli hissediyorsun? Bu kitaba dair beni etkileyen şey kurguyu ilerleten üç
kadının aralarında yaptığı konuşmalardaki gözlemler ve sözcükler oldu. Hayatın içinden değindikleri bazı noktaların yalınlığına rağmen tespitler çok çarpıcıydı. Okumanızı tavsiye ederim.