Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nasılsınız!?
Nasılsınız? sorusuna, İyiyim, sağ olun siz nasılsınız? dersiniz değil mi? Peki gerçekten iyi miyiz? Gerçekten iyi değilsek, neden kalıplaşmış bir iyiyiz uçuruyoruz karşımızdakine? Kim uğraşacak şimdi halimi anlatmakla değil mi? Ya da karşımızdaki sanki çok mu meraklı halimizi bilmeye? Her iyiyim dediğimde, bir yalan söylemişlik suçluluğu çöker vicdanıma. Düşünüyorum da doğruları ve hissettiklerimi olduğu gibi aktarsam sorana ne olacak sanki? Sonuçta sorumluluk soran kişide değil mi? Soruyorsan cevabını da dinleyeceksin kardeşim. Buhranım da senin, sevincim de… Kalıplaşmış her kelimeden uzak kalmak istiyorum. Gönlümden geçen neyse, kural dinlemeden, kâğıda döker gibi dökmek istiyorum dilimden de. Pek beceremiyorum burada yazdığım gibi konuşmayı. Özgür hissetmiyorum. Karşımda duran bir insansa eğer mimiklerini okuyorum. Hangi cevabımın onu tatmin edeceğine odaklanıyorum. Karşımda duran bir nesneyse veya dili olmayan bir canlıysa çok daha rahat açılıyorum onlara. Bu kısıtlama kendimizden geliyor olmalı. Neden olduğu gibi konuşamıyorum değil aslında soru, neden soranın duymak istediği cevapları söylemeye çalışıyorum? Düşünsenize, bu içinden gelme halini kelimelere döktüğümüzde, her sorana aynı yöntemle cevap verdiğimizde bizi nasıl karşılarlar? Yahu kardeşim ben sana bunu mu sordum şimdi, iyiyim de geç işte der büyük bir çoğunluk. O zaman bu kalıplaşmış sorulara karşıyım ben. Cevabı yalandan olan her söyleme karşıyım. Sormayın o zaman. Bana yalan söyletecekseniz sormayın. Ya da ben iyi değilim diyeyim, sizde bana neden diye sormayın.
··
1 artı 1'leme
·
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.