Murakami'nin kedilerle bir meselesi var sanırım. Her hikayesinde mutlaka bir kedi ve kaybolan bir kadın var. Hikayelerin bende bıraktığı etki hep aynı; ne hissettiğini bilmeden yoğun bir şeyler hisseden/sezinleyen karakterin duygularına şahitlik ederken sayfaların akışında kendini kaybetmek. Japon kültürü mü, yoksa kendi deneyimleri mi yalnızlık duygusunu bu kadar iyi aktarmasına sebep oluyor bilmiyorum ama kitabında okuyucuyu yalnız bir karakterin kafasına ve ruh haline büründürmeyi çok iyi başarıyor. 200 sayfada okuyucuya böyle yoğun hisler aktarabildiği için gerçek bir sanatçı olduğunu düşüyorum.