Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

733 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
"Kuran mı, inançsızların kutsal kitabı, sapık bir kitap..." Bence ben bu dünyada her şeyden önce Müslüman kimliğimle varım ve incelememi bu kimliğimden uzaklaşarak yapmayı uygun görmüyorum. Çünkü bu harika kurguyu okurken, ara ara şu cümleyi geçirdim içimden: İslâm harika bir din, kusursuz. Çünkü bu din komşusu açken kendisi tok yatanı kendinden kabul etmeyen bir din. Çünkü bu din, ona hizmet edenlerin kendileri için asla dünyevî menfaat gütmeden ona hizmet ettikleri bir din. Ve ben, iyi ki Müslümanım. Gülün Adı başlığıyla yayımlanan bu kitap, felsefî ve tarihî, polisiye bir roman. Dağın başında halktan kopuk bir manastırda yedi gün boyunca neler yaşandığını -cinayetler, gizemli olaylar, felsefî tartışmalar vb.- okuyoruz. Ve tüm bunların yaşandığı tarihler Orta Çağ'a işaret ediyor. Başlığının niçin
Gülün Adı
Gülün Adı
olduğuyla ilgili de yazar şu cümleyi dile getiriyor: "Bir kitabın adı fikirleri karıştırmalı, onları bir araya toplayıp düzene sokmamalıdır." Hani şair diyor ya, "Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim.", ben bu çağdan nefret ettim mi bilmiyorum ama evet ben de Orta Çağ'dan nefret ettim. Ülkede insanlar ne haldedir bilinmez, kimisi yiyecek ekmek içecek su bulamaz ve bu yüzden yanlış yollara bile sapmak zorunda kalır, dinen de zaten fakirlik önemlidir, malda mülkte gözümüz yoktur -ben demiyorum kilise diyor- ama kilisedekilerin bir eli yağda bir eli baldadır. Din uğruna tüm hazlardan, zevklerden, gülmekten vazgeçilmelidir ama manastırda havada kadehlerin tokuştuğu geceler düzenlenir. Kim olursa olsun adam öldürmek günahtır, ama manastırda cinayet işlenir fakat bu sorun değildir çünkü o bunu bir amaç uğruna yapmıştır ve Tanrı ondan razı olacaktır. Evet bunları polisiye bir romanda okuyoruz, her şey bir kurgu ama gerçekte olmadığını söyleyebilir miyiz? Hayır. O yüzden bu durum bana gülünç geliyor, tüm bunlar olmuşken, ortada dini emirlerin kişiye göre tasarruf edildiği bir inanç sistemi varken insanların hâlâ doğru olarak bunu kabul etmesi ve hiçbir yerinde bir pürüz bulamayacağınız İslâm'ın kitabı Kur'an'ı -en başta da belirttiğim gibi- sapık, ona inananları da kafir olarak nitelendirmeleri... Şu da asla yadsınamaz bir gerçektir ki yazar, sizi içine çeken, okurken asla sıkmayan, akıcı, kusursuz bir kurgu oluşturmuş. Ve döneme, dönemde yaşananlara oldukça hakim, bu da sizde büyük bir gerçeklik ve aslında okumak değil de yaşamak hissi uyandırıyor. Yaşananları o dönem 18 yaşında bir çaylak olan Adso'nun 80 yaşında usta bir insan olduktan sonra yazıya dökmesi üzerinden okuyoruz. Polisiye bir roman olduğu için olaylarla ilgili görüşlerimi söylemeyi uygun bulmuyorum çünkü merakı kaçırmaktan korkarım. Romanla ilgili çok genel bir bilgi vermekle yetinmeyi uygun buluyorum bu yüzden. Ama o dönemde yaşananlarla ve o dönemle ilgili düşüncelerimi de söylemeden edemedim. Son olarak şunu eklemek istiyorum, bence bu kitap polisiye bir roman olmanın ötesinde bir kitap olarak değerlendirilmeli ve ona göre okunmalı. Örneğin, çok genel, yüzeysel de olsa Orta Çağ, bu çağda yaşanan hem Hristiyan hem de İslam dünyasından filozof ve bilginler ve onların düşünceleri ile ilgili bilgi sahibi olduktan sonra okumayı, ya da kendi dünyevî ve dinî düşünceleriniz konusunda emin olduktan, ayaklarınızın bu konularda yere sağlam bastıklarından emin olduğunuzda okumayı düşünebilirsiniz. Sevgiler.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.