Yine Robespierre...
"Teorinin yazarları (mülkiyet yasası) en temel gıdaları herhangi bir sıradan ticari meta
(şeytansı Néstle firmasının Suyu insani temel ihtiyaç olarak değil ticari meta olarak görmesi ve tüm dünyadaki su kaynaklarını satın alması gibi. Bir kaç seneye beklenen su savaşlarına şimdiden hazırlık yapıyor şeytanlar, lütfen boykot edin)
olarak sınıflandırdı, tahıl ve indigo (çivit) ticareti arasında hiçbir fark yapmadılar; tahıl ticareti hakkında insanların geçimi konusunda yazmaktan çok daha fazla yazdılar... Tüccarların veya mal sahiplerinin kazancına çok değer biçip insanların hayatlarına neredeyse hiç değer biçmediler...
Hakların ilki yaşam hakkıdır. Bundan dolayı ilk sosyal yasa toplumun tüm üyeleri için temel ihtiyaçların karşılanması hakkını garanti etmektir; tüm diğer yasalar bunun altına sıralanmalıdır."
Sayfa 244Kitabı okudu
·
310 views
insanlığı bu kadar korunmaya değer bulmuyorum(kendimi de dahil ediyorum.)
mevcut dünya ve sistemler içersinde temel ihtiyaçlarını bile gidermekten aciz bir insanın varlığında anlam bulamıyorum(anlamlı yaşamak zorunda değil elbette. ama yaşamak zorunda da değil, özellikle yaşamı yasaya kaldıysa, hiç değil). eğer bir kişi karnını doyurmak yahut güvende hissedeceği bir alanda bulunmak için yasalara ihtiyaç duyuyorsa gerçekten "kişi" olabilmiş midir?
ya da yorumunda bahsettiğin 1 kişiye 9, 9 kişiye 1 ev düşmesi muhabbeti ercan abi.. eğer ben 9 evi kendi emeğim ve çabamla inşa etmişsem ve o 9 kişi de 1 eve sıkışacak kadar beceriksiz ve kendilerini bu durumdan kurtarmaktan aciz ise neden/neye müdahale edilmesi gerekiyor?
devletin her şeye burnunu sokmasının tehlikeli sonuçları olabileceğini düşünüyorum.
1 previous answer
'İnsanı bu kadar korumaya değer bulmuyorum'
Bak bunu çok iyi anlıyorum, hatta bazen ben de öyle düşünüyorum. Ama devletleri gözünün önüne getir. Hepsi çok çocuk yapın derdinde (Çin gibi devletler hariç tabi). Ama üremesini ve belli bir sayının altına düşmesini istediği nüfusun ve aynı zamanda iş gücünün temel ihtiyaçları ne durumda, yaşam şartları nedir, insan onuruna layık bir hayat sürüyor mu, ruhsal ve bedensel sağlığı yerinde mi, değilse telafi edecek araçlara ve imkanlara sahip mi, insanların bireysel yetenekleri keşfedilebilir mu, teşvik ve nesvü nema sahası buluyor mu... gibi sorulara da yanıt vermeli veya sürekli cevap aramalı. Aksi takdirde 'çocuk değil mi, dünyaya gelen büyüyor işte' diyen sorumsuz ve çocuklarına karşı lakay kalan ama onlardan yana olan beklentilerinden hiç ödünç vermeyen insafsız ebeveynler gibi harket eder ve ediyor da. Vatandaşdan çocuk istiyorsan, vatandaşın da insan gibi yaşamasını sağlayacaksın. Herşeyi devlet yapsın demiyorum ama her konuda, destek gerektiğinde, destek olsun...
8 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.