Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

407 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
*Simurg bir gece yarısı Çin ülkesinde göründü. *O ülkeye kanadından bir tüy düştü; bütün şehirler birbirine değdi.. * Herkes o tüyden başka çeşit bir nakış, bir resim elde etti. O nakışlardan birini gören, bir çeşit iş tuttu, bir çeşit işe girişti. *Kanadının tüyündeki o nakış görünmeseydi âlemde bu kavga, bu gürültü olmazdı. * Bütün eserler onun parlaklığından meydana geldi, bütün ışıklar kanadının bir tek tüyündeki nakıştan zuhur etti. Şimdi sizden her kim yol eriyse, hadi... yola koyulsun ve bu yola ayak bassın. Hüdhüd’ün bu davetiyle başladı kuşların yolculuğu. Çin semasından düşen o tüyü gördüklerinden beri hiçbirinin kararı kalmamıştı. Sazlığından koparılmış ney gibi ayrılığın derdinden inleyip durmadaydı bütün kuşlar. Hepsi o güzelliği aramaktaydı. Gördükleri her güzeli o sandılar. Simurg’un eşsiz güzellikteki tüyünü hiç görmeselerdi, yalancı güzellikler dertlerine derman olurdu belki. Ne var ki Simurg gibi bir güzelin yanında bütün güzeller çirkin kalırdı. Asıl aradıklarının O olduğunu bilmeden hep güzeli aradılar, sonra daha güzeli, sonra daha güzeli ama hiçbiri içlerine sinmedi. Buldukları her güzel, bulunca çirkinleşti. Sonra bir gün Hüdhüd geldi ve güzelliğine aşık oldukları, farkında olmasalar da hep arayıp durdukları Simurg’un Kafdağında olduğunu, O'nun, bütün kuşların padişahı olduğunu, gerçek mutluluğun ancak O'na ulaşmakla mümkün olduğunu haber verdi. Yüzbinlerce kuşun Simurg'a yani hakikate olan yolculuğu bu davetle başladı. İslam dünyasının en büyük mutasavvıflarından biri olan İranlı Ferîdüddin ATTÂR, en meşhur kitabında işte bu hakikat yolcuğunu anlatmıştır ve bu kitabına Neml suresindeki "Süleyman Davud'a vâris oldu ve dedi ki: Ey insanlar! Bize kuşdili( Mantıku't-Tayr) öğretildi" ayetinden ilhamla Mantıku't-Tayr ismini vermiştir. Mantıku't-Tayr Arapça bir isim tamlamasıdır. Mantık kelimesi "söylemek, konuşmak, lisân-ı hâl ile anlatmak"; tayr ise "kuş" anlamına gelmektedir ve tamlama Türkçeye 'Kuşların Dili' şeklinde tercüme edilmiştir.Eczacılık ve tıp ile meşgul olduğu için “Attâr” lakabını alan ve bu lakapla meşhur olan Ferîdüddin ATTÂR, tasavvuf alanında pek çok kıymetli eser yazmış ve bu eserler sayesinde kendisinden sonra gelen birçok mutasavvıf ve şairi etkilemiştir. Özellikle Mevlânâ, Attâr’ı âşıkların önderi saymış, tasavvuf yolunda kendisini küçük, onu büyük görmüştür. Mevlana’nın Mesnevisi ile Mantıku’t-Tayr arasındaki üslup benzerliği dikkat çekicidir. Mesnevi tarzında ve Farsça olarak yazılmış olan Mantıkut’t-Tayr, Doğu klasiklerinin en meşhurlarından biridir, 1187 yılında tamamlanmıştır ve 5000'e yakın beyitten oluşmaktadır. Eser, Hamd, tevhid, münâcât, na‘t ve dört halifeye övgüye ayrılan uzunca bir girizgâhtan sonra kuşların en bilgesi olan Hüdhüd’ün, kendilerine bir padişah aramaya koyulan kuşlara hitabıyla başlar. Hüdhüd, kendisinin gayb habercisi olduğunu ve yaratılış sırlarını bildiğini söyleyerek, bütün kuşları, daima hükmü geçecek tek padişah olan ve Kafdağındaki yücelik makamında bulunan Simurg’a ulaştıracak yola davet etti. Hüdhüd’ün sözleri hepsinin yüreğine tesir etti, her biri bir hayli sabırsızlandı. Hepsi de O'na varmak istiyordu, ama yolculuk da pek meşakkatliydi ve rahatını bozmak her kuşun harcı değildi. Her biri başka türlü mazeretler uydurdu. Bülbül gülün güzelliğine, Alaüveyik ise denize meftûndu. Dudu âbıhayat derdindeyken, kendi güzelliğine hayran Tavuskuşunun aklı fikri cennetteydi. Kaz, aradığını suda bulmuş, Keklik mücevherde, Puhuysa definede. Hümanın zaten yüce olanla işi yokmuş çünkü kendisi yücelik peşinde. Sahte padişahlara aşina Doğana gelince, o da kimseleri beğenmezmiş boğulmuş kendi kibrinde. Kuyruksalan zaten aciz, kuvvetsizmiş ne işi varmış yollarda.Velhasıl her birinin bir mazereti varmış ama hepsi yersiz, hepsi sudan. Hüdhüd bu on mazerete on ikna edici cevap verdi.' Bırakın bu kuru bahaneleri, bu yolda verilecek en değersiz şey candır' dedi. Kuşların hepsi bu sözleri duyunca hakikat sırlarını iyice anladılar, hepsi birden aynı derde düştüler, yola revan oldular. Fakat yol pek uzundu, menzil pek uzaktı.Üstelik önlerinde aşılması geren yedi zorlu vadi vardı. İstek vadisi, marifet vadisi, aşk vadisi, istiğna vadisi, tevhit vadisi, hayret vadisi ve fena vadisi. Yüzbinlerce kuş bu vadilerde yıllarca kanat çırptı, nice yokuşlar tırmandı, nice sarp geçitler geçti. Ne var ki pek azı menzile varabildi. Bir kısmı denizlerde boğulup kaldı, bir kısmı yollarda kaybolup gitti. Bazısı yüce dağların tepelerinde sıcaktan, susuzluktan can verdi. Bir kısmı da çalgıya, çengiye kapıldı da varacağı yeri unuttu.Nihayet Kafdağına yalnız otuz kuş varabildi. Bu otuz kuş, gönülleri kırık, bedenleri yorgun, kolsuz, kanatsız, hasta ve perişan bir halde sınavı geçerek hakikat yurduna ulaştı ulaşmasına ama yolun sonunda buldukları da sadece bir ayna oldu. Anladılarki aradıkları hakikat kendileriymiş. Peşinden koştukları padişah yani Simurg kendi varlıklarıymış. Yaptıkları yolculuk kendilerinde başlamış yine kendilerinde bitmiş olan enfüsi bir yolculukmuş. Mantıku’t-Tayr, Batı edebiyatındaki, hayvanların birbiriyle konuştuğu fabl türüne benzemekle beraber sıradan bir hikaye kitabı değildir. Attâr, insanın anlam arayışını ve hakikate ulaşma serüvenini kuşlar üzerinden anlatmıştır. Simurg Allah’ın, Hüdhüd ise elçilik makamının yani peygamberin sembolüdür. Çeşitli mazeretlerle hakikat yolculuğundan geri kalan kuşlar da peygamberin davetine ayak direyen çeşitli insan tiplerini simgeler. Kuşların Kafdağındaki Simurg’a varan yolculukları, tasavvufta müridlerin Allah’a ulaşma yolculuğu olan seyr_i sülukü, yolculuk boyunca aşılması gereken her bir vadi ise nefis mertebelerini semolize eder. Kafdağına ulaşan otuz kuşun orada Simurg’un tecelli etmesiyle kendilerini görmesi de İslam tasavvufundaki vahdeti vücüt inancının yansımasıdır. Buna göre var olan sadece vücûd-ı mutlak olan Allah’tır. Bütün kudret O’ndadır. İnsanın kâinatta varlık halinde gördükleri her şey gölgeden ibarettir.Allah çeşitli şekillerde tecelli ettiğinden bütün eşya ve yaratıklar bir varlığa sahipmiş gibi görünür ancak bu görünen şeylerin aslında gerçek bir varlığı yoktur. Aynı zamanda ulaşmak için onca mesafenin aşılıp, onca zorlu vadinin geçilmesi gerekliliği kulların Allah’a olan uzaklığına; buna rağmen vardıkları yerde sadece kendilerini bulmaları da Allah’ın kullarına olan yakınlığına delâlet etmektedir. Nitekim Allah kuluna şahdamarından bile yakındır, uzak olan kulun kendisidir.Bu nedenle O’na ulaşmak isteyenler yolculuğunu kendi iç dünyasında yapmalıdır. Aslında bu ‘kendini bilen Rabbini bilir’ hakikatinin farklı bir açıklaması gibidir. Attâr eserinde kuşların dilinden temsilî olarak bu hakikatleri anlatmış, Hüdhüd ile diğer kuşlar arasında geçen konuşmalar ve aralarda anlattığı kısa ama etkileyici hikâyeler vasıtasıyla kendi tasavvufî düşüncelerini açıklamıştır. Mantıku’t-Tayr’ı sıradan bir hikaye gibi okuyup geçersek Ferîdüddin ATTÂR ’ı layıkıyla anlamamış oluruz. Çünkü bu kitap, ezelde tanıdığımız, âşina olduğumuz, elest bezminde kendisine kul olmaya söz verdiğimiz ama dünyaya gelince unuttuğumuz Allah’a giden yola davet için yazılmıştır. Attâr bizlere bu yolun hangi aşamasında olduğumuzu, hangi kuşun kanadında yol alıp hangi yersiz bahanelerin arkasına sığındığımızı ve hangi vadide takılıp kaldığımızı göstermek istemiştir. Kitabın sonunda şöyle söyler: ‘Sûret ehli benim sözlerime dalmış, boğulmuştur. Mânâ ehliyse, tam benim sırlarımın eri olanlardır. Gönlün aşinalıktan bigâneyse, ne söylersem söyleyeyim sana masal gelir. Sen naz ve naim içinde uyuyadur da ben de sana tatlı tatlı masallar, hikayeler söyleyeyim. Attâr sana güzel masallar söyledi de senin de güzelce uykun geldiyse, uyu. Allah rahatlık versin!’
Mantık Al-Tayr
Mantık Al-TayrFeridüddin Attar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,767 okunma
··
1.245 görüntüleme
Şeyma okurunun profil resmi
Kuşların yolu uzun ve çetindir.Bu yol onların her birinin nefsini öldürmesini ister. Benlik sevdası, Allah'ın yolunu kesen en büyük engeldir. Nefsinin bağlarından kuruluş ise, dirilişin ve ebedî hayatın sırrıdır (Roger Garaudy)
Hülya okurunun profil resmi
Çünkü ölüm,zamandan kopuştur,zaman ise bizim geçici şeylere bağlılığımızdan doğar. Mantık'al Tayr
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.