Son sözü Franz Kafka'ya bırakabiliriz. Dava'nın sonunda, idamı in faz edilmek üzereyken, Joseph K., yakındaki bir evin üst katında bir an için belli belirsiz bir hareket görür gibi olur. "Pencere, karanlıkta ansızın parıldayan ışık gibi birden açıldı; bu mesafe ve yükseklikten belli belirsiz fark edilen, kendini pencereden öne doğru sarkıtmış, kollarını ileri doğ ru uzatmış hayali bir insan sureti. Kimdi o? Bir dost mu? İyi bir insan? Yakınlık hisseden biri? Yardım etmek istemiş birisi mi? Bir kişi miydi o? Herkes miydi?"