Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Ulysses ve Finneganın Vahı gibi çetin ve zor kitapların kendi kulvarına göre revaçta olmaları keşfedilmemiş, zor anlaşılır algısından kaynaklı bir durum. Gizli ve yasaklı olan her şeyin daha çok merak edilmesi gibi, pek az kişinin okuyup anladığı bir eserdeki bulmacaları, kelime oyunlarını çözen nadir kişi olma hevesinden başka bir şey değil. Belki binlerce gönderme içeren metinlerin estetik, mimetik ve retorik şifrelerinin tam olarak neyi ifade ettiğini bilmeden kitabı anlamak çok güç. Yabancı sözcükler ve kelimelerin değişimliği hakkında açıklayıcı dipnot düşmeye gerek bile duyulmayışı zorluğu bir anlamda katlıyor. Yorumlara göz gezdirdiğimde eserde yer alan Arapça, Fransızca, Türkçe, Almanca dillerinin sözcükleri olduğu ve bu sözcüklerin Joyce tarafından bükülüp farklı anlamlar kazandığını, dolayısıyla salt İngilizce ile metinlerin anlaşılamayacağı ve çevirinin zayıf kalacağı hakkında haklı ve detaylı bir eleştiri okumuştum. Umur Çelikyay zor bir işi başarmış olabilir fakat yazarın göndermelerde bulunduğu kavramları gerçekten anlayarak mı çevirdi açıkçası çok merak ediyorum bunu. Zaten zor olan bir eserde hiçbir dipnotun olmaması tam olarak anlam kargaşasına dönüştürüyor eseri. Sözün kısası, Ulysess sözlüğü gibi Finnegans Wake sözlüğüne-varsa eğer- mutlaka ihtiyaç duyulmalı. Umberto Eco’nun: “Bir metni uyanıkken düş görmek için kullanmak yasak değildir, zaman zaman hepimiz yaparız bunu.” Sözünün bütünleşmiş hali olarak niteleyebilirim bu kitabı. Bilinçaltının konuşması; bir rüya konuşmacısının sayıklamaları ve iç monologlarla Joyce-vari kapalı cümlelerin birleştiği metinler olarak yorumlayabiliriz. Yüzlerce ve belki sayısı binleri bulan karakter, yine binlerce farklı kelimeden oluşan bir eseri bitirebilmek, tam olarak kendini adamayla ve sabırla mümkün. Kapağı gibi karanlık, geceyi anımsatan bir eser Finneganın Vahı. Çevirmenin dediği gibi, “Bilinçli halimizdeki uyanlık zihinlerimizden çok, uykudayken bizi uyandırmaya çalışan bilinçdışı zihinsel faaliyetlerimize yönelik kaleme alınmış kült bir metin.” Gece hemen! Söyle bana, Söyle bana, Söyle bana, Söyle bana, karaağaç! Gece gece! Sap ya da taşın öyküsünü anlatbana! Nehirleyen sularının yanı sıra, gelipgiden sularının onun. Gece! (sf. 316) BİR BAKIŞTA FİNNEGANS WAKE Dil oyunları, bükülmüş klişeler, şifreler, gizemli semboller, kilise ve din, savaş sanatı, biracılık, avcılık, kasaplık, cinsel imalar, hiyerarşi, aristokrasi, motifler, ifadeler, deyimler, Peygamberler, felsefi göndermeler, mizah, farklı dillerin bükülen çok anlamlı sözcükleri… İçerisinde çokça göndermeler bulunan metinlerin kime/kimlere atıfta bulunduğunu kavrayabilmek o kadar güç ki. Biri üzerinde sonuca ulaşılsa bile kitabın bütününe işleyen kelime oyunlarıyla başa çıkabilmek neredeyse imkansız! Birden fazla sözcükten oluşan tümce kombinasyonları ve içerisinde birçok anlamı taşımakla birlikte ayrı anlamları da eşzamanlı olarak içeren metinler eserin belirgin ve en önemli özelliği. Sanırım Joyce’un eserlerinde net olan şey, söyleyeceği bir şeyi doğrudan değil, uğraş veren kapalı bir anlatım biçimi kullanarak ifade etmesidir. Sürgünler ve Ölüler bu yönden Finnegans Wake ile karşılaştırıldığında dolaylı cümlelerin yalınlıkla ifade edilmesi ile ayrılıyor. Kitapta çok sık geçen sıradan sözcük ve sayıklamalardan birkaçı; Hiyerarşimimariali. - Vikgörgit sen! - Çokk memnuonum. - Yüke Tanrım. - Kadın ağfıyla pelfek pelfek konuftu ona fundan bundan.- vs vs. “Klşlökşjlkhaaskljajhuhjuhıugıaohkjdhjagodajhoaıshohkahjdıoaıuhşlkaljıobölüğğl” tarzında bir şey görürseniz random falan sanmayın, bilin ki Joyce, gök gürültüsünü harflere döküyordur…. :| Soluk aldırmayan ve çaba gerektiren kitapların güzel bir yanı varsa bir sonraki kitabı rahat okuma hazzını daha derinden yaşatacak olmasıdır bana göre. Anlaşılmaz olan şeyi çekici bulmuyorum kesinlikle, yine de eserin kütüphanemde olması güzel bir his uyandırmıyor değil. Güçlü cümlelerin yalınlıkta saklanabilmesi edebiyatı, edebiyat yapan şeydir.
Finneganın Vahı 1
Finneganın Vahı 1James Joyce · Aylak Adam Yayınevi · 201524 okunma
·
184 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.