Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Koparılmayı unutulmuş bir takvim yaprağının sararan çehresinde mazinin hüznü, bekleyiş ile tevekkül arasında filizlenen bir ümidin çatlamaya müheyya çekirdeği... çoğu şefkat ama az da olsa ihtyarlığı ve yaklaşan ölümü duyuran (on seneyi mütecavzdir vefatı) ve zihnimi uyuşturan babanne kokusu, rahmet-i Rahman'a kavuşalı çok da uzun zaman olmamış dedeme ait eski ve paslı ama kapağı hala kapanabilen metal kutusu içerisinde tedavülden çoktan kalkmış metal ve kağıt paralar, en son ne zaman yandığı asla bilinemeyecek olan bir gaz lambasının kederli karanlığı... Koparılmayı unutulmuş bir takvim yaprağında çocukluğumun hep küçük detayları... Çocukluğuma ait yetim bir sessizliğin, hiç kimseye anlatamadığım ama hep hatıralarımın uzak köşelerinden hayallerime doğru usulca ilerleyişi... Çocukluğumun sessiz harfleri, kim bilir nereye yağmur olarak inmiş eski bulutları, kuzineli sobanın hemen yanında, kendi kutusunda itikafa (belki de kabre) giren kibritlerin rutubetten yanmaz oluşu... Dedemin kim bilir ne kadar para verip aldığı, çocukluğumda sadece TRT radyonun çektiği, eskiden beyaz olduğunu düşündüren muğlak ve kesîf sarı rengi, anteni kırılmış pilli radyosunun yıllardır devam edegelen suskunluğu... Babannemin zembereği çoktan boşalmış, eski bir zamana demirlemiş, üzerinde hatıradan asla silinmeyen tren resmiyle yatağının hemen yanındaki çiviye asılmış namaz saati... Akşam namazının saat on ikide okunduğunu o öğretmişti bana. Ve o zaman duymuştum ilm-i mikâtin varlığını. 𝑐𝑜𝑠𝐻=𝑐𝑜𝑠𝑧−𝑠𝑖𝑛ϕ.𝑠𝑖𝑛δ𝑐𝑜𝑠ϕ.𝑐𝑜𝑠δcosH=cosz−sinϕ.sinδcos Ne kadar anlamsız değil mi? Namaz vaktini hesplamada kullanılan formül. Koparılmayı unutulmuş takvim yaprağında Kılınmamış namazların vakti. Takvim yaprağında "günün kısalması üç dakika"... Geceler uzuyor koparılmayı unutulmuş takvim yaprağında. Yukarıdaki formül ile karşılaşmasaydım muhtemelen bir fiil cümlesi kullanmadan sona erecekti bu yazı. Burada bitsin madem!
·
118 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.