Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

260 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
-FAZLASIYLA SPOI İÇERİR-
Kitabı bitirdikten sonra üzerinde düşünme ve soluklanma maksadıyla sondan başa doğru altını çizdiğim yerleri okudum ve beni ilk düşündüren kitabın son cümleleriyle bulduğum çelişik durum oldu. Şöyle ki, varoluşu fazlalık olarak gören bir karakterimiz var. Ancak aynı zamanda, kitabın sonunda, kendini başkaları tarafından hatırlanmayı hayal ederken görüyoruz. Bir kitap yazmayı hayal ediyor ve bu kitabın bir gün biri tarafından, tıpkı onun "some of these days" şarkısını söyleyen zenci kadını hatırladığı gibi hatırlanmayı... "İşte o zaman kendimi geçmişte kabul etmeyi başarabilirim, o zaman hayatımı tiksinti duymadan hatırlayabilirim, işte o zaman her şey o an orada başlamıştı diyebilirim" diyordu. Aradaki bu çelişik durum beni durdurdu, düşündürdü, ama sonra içimden bir ses "varoluşun kendisi zaten çelişik bir durum" dedi ve sayfaları çevirmeye devam ettim. Ki zaten, kim kendisiyle çelişmiyor ki? İkinci olarak Anny üzerimde büyük bir etkiye sahip oldu, özelliklede buluştukları cumartesi günü aralarında geçen diyalog... Emile Cioran'ın duyduğum bir cümlesi var: "Uzun yıllardan sonra biriyle ilk kez karşılaşıldığında, bir süre hiç konuşmadan karşılıklı oturmak gerekir. Acı, sessizliğin gölgesinde kendi tadını çıkartabilsin diye." gibi bir cümleydi. Hafızama kazınmış. Onların buluşmaları da sessizlikle başladı ve değişmek olgusuyla devam etti. Koskoca varoluş sancısı barındıran bir kitapta bu iki detaya takılmış olmak biraz "şey" bir durum olabilir ama... Böyle. Ayrıca tecrübe, serüven ve hümanizm adına yazılmış farklı bakış açıları için dahi okumaya değer. Aslında her şeyiyle. Sancısıyla da...
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123bin okunma
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.