Sade, basit AMA…
Evvelen herkese hayırlı bayramlar diliyorum…
Tanınmayan bir hanımefendi yazarın hakkında az bilgi sahibi olunan bir gönül sultanını roman tekniğiyle anlattığı eseri ‘Gülşenin Solmayan Gülü’ hk birkaç kelâm etmek istiyorum.
Eser, Hacı Bayram-ı Velî gibi Anadolu’ya damgasını vurmuş büyük bir mürşid-i kâmilin şeyhi, Bursa’nın manevi sahibi Emir Sultan gibi bir peygamber torununun dostu ‘Somuncu Baba’ nâmıyla mâruf Şeyh Hamid Hamideddin Aksarayî (Şeyh Hamid-i Velî)’yi konu edinmiş. Şeyh Hamid-i Veli’nin anne ve babasından, çocukluğundan ilim ve irfan yolculuklarından, hocalarından bahseden roman, Şeyh Hamid-i Veli’nin önde gelen talebeleri Şeyh Hacı Bayram ve Şücaeddin Karamanî gibi zâtlarla nasıl tanıştıklarını, gittiği yerlerde insanlara olan tesirlerini de anlatmış. Çok sade, basit; yer yer noksanlıklar söz konusu… Özellikle son kısmı çok aceleye getirilmiş ama bunlardan ziyade beni ilgilendiren şey; eserin hakiki bir muhabbetle yazılması… Eser, bir yazarın Somuncu Baba’nın hayatını yazayım’ derdinden ziyade ‘Şeyhimin ve şeyhimin yaşadığı Darende’yi kıymetli yapan zâtı anlatayım’ derdiyle yazılmış. Süslü ve bilinçsiz kelimattan ziyade sade ama gerçek hürmet ve muhabbet sözlerinden müteşekkil bir roman olarak anlamlandırdığım bu eserde kanaâtimce her şeyden önemlisi eserde kurgu ve gerçek karakterlerin şeyhleri Somuncu Baba’ya olan sevgi ve bağlılıklarını okurken benim gönlümün Somuncu Baba’sı olan mürşidime olan sevgimi ve muhabbetimi tazelemesiydi… Günümüzde revaçta olan ‘tasavvufi roman’ yahut şeyhlerin hayatını konu alan roman çeşitlerinde aradığım en bariz özellik işte bu… Bu tarzda okuduğum çoğu eser gönlümde bir eksiklik bıraktı ama yazar hanımın ilk okuduğum romanı 
Kıyam ve 
Gülşenin Solmayan Gülü Somuncu Baba Romanı bu eksikliği kapattı… Çünkü görmediğiniz, tatmadığınız şeyi okuyarak bilgi edinerek öğrenebilirsiniz ve bunu anlatabilirsiniz de ama bir yere kadardır. Asıl marifet ve te’sir; gördüğünüzü, yaşadığınızı ve tattığınızı anlatmaktır. Yazar hanım BENCE bunu başarmış!
·
149 görüntüleme
"Her okuduğun mektup sana yazılmış gibi okumak ve her gelen mektup şeyhin den gelmiş gibi yaşamak.." gönlü bir kâmili mürşide bağlı olanların yaşadığı.. bu ne muştu! Elhamdülillah :)
Bize bu uğurda süslü ama yaşanmamış sözler değil; basit ama yaşanmamış ve okuyanını da yaşatan kitaplar iyi gelir.😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.