Bazen benim içimden geçen düşünceleri, aklımın ermediği bir ustalıkla okumasını bilirdi. Şimdi de benim kabalığa kaçan sözlerime hiç aldırış etmedi.
Sessizce söylediklerim duymuş gibi kendine has, özel bir ifade ile gülümsedi bana. Her zaman bu biçim gülümsemezdi: alelade şeyler için harcamaya kıyamazmış gibi çok nadir kullanırdı bu gülümseyişi. Bu, tam güneş gibi bir gülüştü. İşte, şu sırada benim üzerime bu güneşin ışınlarını serpmişti!...