Ay’a, güneşe, piramitlere, bir sigara paketine (Camel) -gerçi önceden de benim için anlamlıydı- yeniden ve tekrar tekrar bakmamı sağlayan yazar Tom Robbins. Sivri zekası ve eğlenceli/muzip diline de diyecek yok. “Aşkı kalıcı kılmayı kim biliyor” diyerek sorular yönelten, tanımlamalarıyla kanun kaçağı, alfabe, daktilo vb. pek çok tasviriyle hayranlığımı kazanmıştır. Cisimlere bakarken aslında kendimden de pek çok şey bulabildiğimi söyleyebilirim. Bu kitabı okumak tıpkı elimizin alışık olmadığı bir aleti kullanırken olduğu gibi bir ileri iki geri yaptırarak bocalatıyor, şaşırtıyor ama diline alışınca içine alıveriyor, Prensesin tavan arasında yaşatıyor adeta. Çok iyi bildiğim bir şeyi bu kitapta defalarca yüksek sesle tekrarladım : “Ay’ın elinden bir şey gelmez. O sadece bir nesne. Ay’ın nihayeti, her okyanusun havzasında, her dişinin rahminde, her şairin mürekkep hokkasında, her delinin salyasında telaşlı fokurtular yaratmak değil. “Sadece kağıttan bir Ay/Karton bir denizin üzerinde seyreden.” En güzel oyuncaklar kağıttan, en güzel eğretilemeler peynirden yapılıyorsa Ay’ın elinden bir şey gelmez.” ““Belki kaçık bir piçti ama hakiki bir kaçık piçti” ...... “ve onu hiç kimseyi sevmediğim ya da sevemeyeceğim kadar çok sevdim.” Ve en önemlisi yazarın diliyle “Kimileri saklanır, kimileri arar. Aramak akılsız, nevrotik, deliye dönmüş bir halde ya da korkakça yapıldığında bir saklanma biçimi olabilir. Ama öğrenmeyi isteyen, aramaktan korkmayan aradığını buldu mu da kıçını dönüp gitmeyen insanlar vardır. Bu insanlar aradıklarını asla bulmasalar bile yine de iyi vakit geçirebilirler; çünkü hiçbir şey, korkunç gerçeğin ne kendisi ne de yokluğu, yeryüzünün tatlı havasından çekilen tek bir dürüst nefesi onların elinden alamaz.” Her şey dürüst tek bir nefese değer..

AğaçkakanTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 2017569 okunma

·

208 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ha