"O ay yüzlü bunu dedi candan vazgeçti Yarım canı vardı canana saçtı..." San'an Şeyhi ile Hristiyan Kızı'n kimine göre acı, bana göre mutlu sonlu hikâyesi. Bana göre mutlu dedimse mutludur, bundan herkes emin olsun bir kere. Kavuştay olmayan aşklara mutsuz demekten bir vazgeçelim. Benim gözlüklerimi takalım. Bu kitabı okurken bunları düşünmüyordum tabii ki. Son iki sayfada Hristiyan Kızı fikrimi değiştirdi diyelim. Aşk ülkesine yiğitçe girenler nice domuzu rindane güder cümlesi kadar aşkın sefaletine özet bir cümle daha okumadım ben. Aynı şekilde aşkın temelinde rezillik vardır sözünü de hem de diz boyu diye tamamlıyorum. Yalnız şöyle bir parantez açmak istiyorum. Aşk rezil edebilir. Ama asla rezil bir duygu değildir. Bunu da hep birlikte kabul edelim. Kimse kimseye aşık olduğu için pişman olmaz. Pişmanlığı her zaman sana değer demek varken, değmezmişsin olayı yüzündendir. Sadece koca bir Şeyh değil nice müritleri olan bir Şeyh'e yaptırdığı şeyleri okuyunca aşkın aslında Allah'a tapmakla farklı manada, bir duyguya secde edilecek ise o duygu olduğuna bir daha inandım. Çünkü Allah'a yaklaştıran başka bir yanlış bilmiyorum ben. Acısı ile bu kadar yakarılan başka bir duygu yok. Dünyada ne çok acı var değil mi ? Hepsini sonunda kabulleniyoruz. Ölüm dahil. Aşk acısı ise çekerken bile tadı alınabilecek nadir acılardandır. Ve bu duyguyu da yaratan yine O, Allah(c.c)'tır. San'an Şeyhi belki Hristiyan Kızı'na vuruldu dinden imandan soğudu, gitti Hristiyan oldu ama sonunda kurtuluşu yine Allah'a emanet olmakta buldu. Bu teslimiyet ona Hristiyan Kızı beraberinde getirdi. Bu maddi bir aşkın manevi aşka ilk dönüşü de değil üstelik. Aşkı gerçek manada yaşayan herkes bunu eninde sonunda yaşar. Herkes sonunda Allah'ım o değil, senmişsin der. Ve gerçek vuslata o zaman erer. Mantıku't-Tayr'dan güzel bir aşk hikâyesi. Gerçek mi? Bilinmez.

San'an ŞeyhiFerîdeddin Attar · Say Yayınları · 201212 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seren