Item: İslama Yönelen Yıkıcı Hareketler (Babilik ve Babiliğin İç Yüzü)
Rating: 6 puan verdi
Author: Malkoçoğlu

Malkoçoğlu

@kartalisca73·

25 Nisan 2023 22:56

275 syf.

· Kitabı okudu

6/10 puan verdi

8 günde okudu

Bâtini inançlar

Hindistan ile beraber mistik inanışların yeri olan İran, kadim Pers toprakları.. İslamiyet'i kabulden sonra ortaya çıkan ve çıkması beklenen inanç yerleri. Irak ve Küfe. Bu Küfe şehri üzerinde durmak lazım. Hz. Hüseyin'in Kerbela da şehit edildiği her türlü inancı (yahudilik, hiristiyanlık, mecusilik) içinde barındıran ve tabiki doğal olarak şiiliğin beşiği, Yunan felsefesinin yayıldığı bir kültür şehri. Böyle bir yer olması itibariyle bu inançların oluşmasına da müsait bir yer. Kadıyânilik,Dehriyyeye"maddeci-tabiatcı", Bahailik, Haşhaşiler, Karamita"kırmitiler" (ZENC Harekatı), Mazyariyye, Hurremiyye, Fudayliyye, Beyâniler, Keysaniler gibi mezhepler. Bâtınîlik, Vahdet-i Vücut, Hulûl ve Mehdi İnancı etrafında şekillenmiş İnaçlar... Burada Karamati haraketi üzerinde durmamız gerekiyor Gulat"Galiyye" şii teolojide ehlibeytten bazı kişilere ilahlık vasfı yükleyen bir haraket ve Fatimi halifeliği adında devlette kurmayı başarmışlar. Hamdan Karmat adlı bir hamal ilk örgütlenmeyi başlatmış ve köylere, bataklıklara, kabilelere, Abbasi aristokratlarının topraklarında çalışan işçilerine, zenci kölelere davetçi göndererek fikirlerini yaymaya başlamış. Harekete katılanlar için ilk farz, mal verme, paylaşım ve bölüşümdü. Öyle ki bu namazdan önce geliyordu. Hareketin sosyal hedefi: zengin-fakir ayrımını ortadan kaldırmak, köleliğe son vermek, toprak reformu yapmaktı. Komünal bir düzen kurdular. Yani Karmatilerin sosyal ve ferdi hayatı komünizm prensiplerine dayanmıştır. Komünist Rus müsteşriki Bandaly Juzy der ki: Bu asırdaki birçok komünistler kadar dinden ve dinin esaslarından uzaktılar. Onların hakiki dinleri, tapınırcasına peşine düştükleri, büyük sosyal isteklerinden ibaretti. sayfa: 40 Bab kelime olarak kapı anlamına gelmektedir. Dürziler tarafından Bab isminin «Külli Akil'a» sahip olan ilk ruhani vezire verilmesidir. Beklenen imâma bir kapı,İsmaililer şeyhlerine (Bab) demişler. BAB insanlar ile o büyük varlık arasın da bir irtibat kapısıdır. Genel olarak bu temel inanç kaynaklarına bir değinelim. Vahdeti vücud : Allah varlığının herşeyde mevcut olması esasına dayanır. «Alem hakikatte mevcut olmayan bir hayalden ibarettir. İnsanın zatı ile Allah'ın zatı aynı şeydir. Yaratan ile yaradılmış arasında fark yoktur. Hulûl : Allah'ın insan vücuduna girdiğine inanmaktadır. Hulle inananlar derler kl: Ruhunu tâatle, lezzetlere ve şehvetlere sabretmekle terbiye eden kimse Allah'a yakın olanlar derecesine yükselir. Sonra yükselmeye devam eder Derece derece saflaşarak tamamen beşeriyetten temizlenir, beşeriyete Ait bir şey kalmaz. Artık ona ilahın ruhu hulül eder. (Girer). Ruh ki Meryem oğlu İsa'ya girmiştir. İşte o zaman ONUN (Allah'ın) dilediğinden başka birşey dilemez, yaptığı her şey Allah'ın işidir. Hulül (Allah'ın bâzı kimselerin vücuduna girerek tecelli etmesi), tenasuh (ecdad ruhunun torunlara girmesi), ibâhiyye (herşeyi mubah kabul eden ahlâki kayıtsızlık) esaslarına dayanıyordu. Mehdi İnancı : Şiiler, gelmesini bekledikleri Mehdinin, kayıplara karışan 12. imam olduğuna inanmaktadırlar. Bu zat, hicri 255 senesi Şaban ayının ortalarında bir Cuma günü Bağdat'ta doğan Muhammed el-Mehdi b, el- Hasen el-Askeri'dir. İfade ettiklerine göre, «annesi ile birlikte Sâmerra'daki evlerinin bodrumuna girmiş, orada kaybolmuş ve bu ana kadar da geri dönmemiştir. O, ölmemiştir, halen hayattadır. Şiiler ile devamlı irtibat halindedir. Şiiler bu inanç içinde onun geri dönerek kendilerine yardım etmesini ve şianın düşmanlarından intikam almasını bekler dururlar Bâtınîlik : İslamda Kur'an ayetlerinin görünür anlamlarının dışında, daha derinde gerçek anlamları bulunduğu inancı, ayetleri buna göre yorumlayan akıma Bâtınîlik, bu düşünceyi benimseyen kişiye de Bâtınî denir. Bir kaç alıntı Müsteşrik Nicholson da, Islâmiyet'in aleyhindeki bu nazariyenin tehlikesini açıklamakta ve demektedir ki Vahdet-i vücud inancı gibi «Allah'tan başka hiçbir tanrı yoktur dan maksat, gerçekte Allah'tan başka hiçbir varlık yoktur demek olsaydı, İslâmiyet bütün manasını kaybeder ve müsemmasından başkasına dalalet eden bir isim olurdu. Şurası açıktır ki bütün çıplaklığı ile vahdet-i vücudu kabul etmek, indirilmiş dinin prensiplerinin tam manasıyla kökünü kazımak ve bu esasları toptan imha etmek demektir.» sayfa : 178 De Zeki Mübarek der ki: Vahdet-i vücud bahsi mistik sürçmeden başka birşey değildir. Bu ahlak aleminde kocaman bir tehlikedir. Bu sizi şüphelendirirse sofilerin durumunu düşünün. Ekseriya onlar, kendilerinden mükellefiyetin kalktığını söylerler. Hanif dinden bağlarını kopardıklarından bu yana kayıtsız yaşamışlardır. sayfa : 178 George Bernard Show bütün insanlığa ilan ederek şöyle demektedir: Eğer Muhammed kabrinden kalksaydı, bir fincan kahve içerken dünyanın problemlerini mutlak surette halllederdi.» sayfa : 205 Bahahilerin adamı abdülbahâ Abbas maddecilere hitab edince şöyle derdi: Eğer kâinat hiç mevcut olmasaydı bundan varlık meydana gelmezdi. Buna göre bir olan zatın yâni Allah'ın varlığı da ezeli ve ebedi olmazdı. Demek ki onun başlangıcı ve sonu yoktur. Varlık âlemi de böyledir. Bu sonsuz kainatın başlangıcı da sonu da yoktur.» sayfa : 237

İslama Yönelen Yıkıcı Hareketler (Babilik ve Babiliğin İç Yüzü)Muhsin Abdülhamid · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 19814 okunma

73 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Malkoçoğlu