"Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli."
-"Satrançta kazanmak istiyorsan, bir şeyi anlaman lazım," dedi, Nora'nın tek derdi buymuş gibi." Anlaman gereken şu: Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da *ki belki hepimiz öyleyiz* piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken, ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır.”
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Bana hayata bir çok açıdan bakmak gerektiğini, sonsuz olasılıkların olabileceğini gösterdi ve öğretti. Hayatımda bir şeylere başlamayı, ertelemeyi ya da yapmamayı düşünürken ilerleyen adımlarda bu kararların nasıl büyük değişikliklere yol açabileceğini görmemi sağladı.