"Çiçeklerin Zekası" kitabı bitkilerin dünyasına dair bilgilerle başlayan ancak ahlâk, ölüm, kırgınlık affetmek , Kral Lear gibi başka ve büyük meselelere değinerek sonlanan beni şaşırtan yer yer hayal kırıklığına uğratan bir eser oldu . Başta ismi zikredilen çiçekleri tanımayışımız içeriğin kopuk bi şekilde sunulması oldukça yorucuydu. Ama bir iki yerde insan okuyarak da doğayı tefekkür edebilirmiş dedirtti. Bitkilerden yola çıkarak ruh dünyamıza dair tahliller yapmak oldukça cezbedici. Ancak bu fikir daha iyi bir üslupla aktarılabilirdi . Birkaç yerde bitkilerin kendi kendine bu özellikleri gösterdiği ve akıl iradeye (syf 25) sahip olduğu düşüncesi işlenmiş. Oysaki her âlemde bir oluş, bir yaratma var ve bu gizem kesinlikle incelenmeli.( yabancı kaynaklı olduğu için normal karşılanabilir). Konusu itibariyle ruha incelik, zerafet katan zekayı kibarlaştıran bir kitap olmasına rağmen yorucu anlatımı , düşünce sistematiğinin kopuk oluşuyla çok kıymetli olan çiçekler ve insan analojileri israf edilmiş diye düşünüyorum . Eserin 2. Kısımdan itibaren bir etik eserine dönüşmesi ise oldukça hayret verici . O kısımlarda yer yer kıymetli fikirler, sorgulanması gereken cümleler mevcut . "En güzel yol kendi yürüdüğümüz yoldur ." O yüzden kendimiz okuyarak karar verebiliriz.

Çiçeklerin ZekasıMaurice Maeterlinck · Ketebe Yayınları · 202094 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serap FİKİR