Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Islam Alimleri derler ki: Kalem, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.) nin mübarek ismini yazdığı zaman Yüce Allah'a secde etti ve bin yıl secdede kaldı ve sonra secdeden kalkıp: Esselamu aleyke ya Muhammed!» dedi. Ulu Allah, Resûlü yerine selâmı alip: «Sana ve ona, Allah'ın selâmı ile rahmeti olsun. Cennetimi, Resûlüme ve onu tasdik edenlere vacib eyledim» buyurdu. Bu sebepten dolayı selam vermek sünnet ve selâmı almak ise farz oldu. Cenab-ı Allah, üçüncü bölümden de Levh'i yarattı. Levh, beyaz bir inciden yaratıldı, Kenarları ise kırmızı yakuttur. Yer ile gök arasında bulunmaktadır. Cenab-ı Allah her gün Levh'a bakar. Levh'te şu yazı yazılıdır: «Ölüyü diriltir; diriyi öldürürüm. Zengini fakir ve fakiri de zengin yaparım. Aziz'i zelil ve zelili de aziz yaparım». Levh'in üst kısmı Arş'a bağlıdır. Aşağı kısmı da büyük bir meleğin omuzundadır. Cenab-ı Allah on bölüme ayırdigi suyun dördüncü bölümünde de Ay'ı yarattı. Beşinci bölümünden de Gunes'i yarattı. Altinci bölümünden de Cennet'i yarattı ve onu, velîlere ve iyi insanlara mesken yapti. Cenneti de bes seyle süsledi: 1 Iyiliği emretmek. 2 Kötülüğü nehyetmek Cömertlik 3 cömertlik 4 Hazret-i Allah'a itaat etmek. 5 Günahlardan kaçınmak. Cenab-ı Allah yedinci bölümden de gündüzü yarattı ve onu çalışma zamanı yaptı. Sekizinci bölümden de melekleri yarattı ve onları sınıflara ayırdı ve kendisine ibadet etmelerini ve mü'minler için mağfiret istemelerini emretti, Dokuzuncu bölümden de Kürsi'yi yarattı. Bir inciden yarattiği Kürsî, yedi kat gökleri ve yedi kat yeri kapladı. Yer ve gök: Kürsi'nin yanında sahrada bir kum tanesi gibi kalır. Kürsi'nin sağında on bin ve solunda da on bin kürsi vardır. Her kürsi'de bir melek oturur ve Ayet-i Kürsi okumakla meşgul olup sevabini da Peygamberimizden bu ayeti okuyan kimselerin amel defterine yazarlar. Allah (C.C.) Ayet-i Kürsi'yi, Kürsi'nin etrafında yazmıştır. Kim bu ayeti okumaya devam ederse, kıyamet gününde onun sevap kefesine Kürsi'nin ağırlığı kadar sevap girer. Allah (C.C.), onuncu bölümden de, Peygamberimizin temiz toprağını yarattı. Bazı Islám âlimlerine göre ise, Peygamberimizin ruhunu yarattı. Arş'in sağında dört bin yıl tesbih ve takdis etmeye devam etti. Sonra onun Arş'ın ortasına gelmesi emredildi. Yedi bin yıl da burada tesbih ve tehlil etti. Sonra oradan da Levh'e geldi. Burada nuru fazla parlak oldu. Sonra oradan da Kürsî'ye getirildi. Orada da tesbih ve tehlil etti. Orada iken Cebrail, Mikail ve Isrátil (A.S.) e emrolundu ki; gidiniz, Habibimin türbesi olacak yerden bir miktar toprak alıp getiriniz. Böylece bu melekler dünyaya indiler. Yer sevincinden yarıldı, Toprak da misk gibi siyah iken kâfûr gibi beyaz oldu. Bu melekler bir miktar o topraktan alıp götürdüler. Yüce Allah Cebrail (A.S.) e şöylece emretti: Ey Cebrail! Cennete git, bir miktar kâfûr, misk, za'feran, sünbül, muîn suyu, selsebil ve tesnim getir; bu toprağa karıştir. Cebrail bunun hikmetini sorunca, Ulu Allah buyurdu ki: Ben Habibim Muhammed Mustafa (S.A.V.) nin kemiğini kâfûrdan, sinirini zaferandan, kanını miskten, saçını sünbülden, yüzünü selsebilden, ağzını ve dişlerini mûîn suyundan ve sözlerini de tesnimden yaratacağım. Cebrail (A.S.), Yüce Allah'in emrini yerine getirdi. Hazret-i Allah buyurdu ki: Ey Cebrail! O toprağı al, gök tabakalarını ve etrafını dolaştır ve meleklere göster ve cennet nehirlerine daldır. Karalara ve denizlere ve bütün âleme arz et ve söyle çağır Bu. Allah'ın Habibi'nin temiz toprağıdır. Bu toprak, günahkarların şefaatçisinin ve öncelerin meşhurunun ve sonraların da mezkûr (zikredilen) unun toprağıdır, Sonra bir kandil yaktılar ve Arş'in altına astılar ve Peygamberimizin nurunu oraya yerleştirdiler. İşte Peygamberimizin nuru, Adem (AS) in cesedi yaratılıncaya kadar orada kaldı. Adem (AS) in cesedi yaratıldıktan sonra, Adem (A.S.) in iki kaşı arasına gelmesi emrolundu. Adem (AS) e ruh verilince, alnın- da gökteki Zühre yıldızı gibi parlayan bir nur gördü. Şeyh Said der ki: Peygamberimizin nuru beyaz bir kuş şeklinde yaratıldı. O kuş Arş'in altında rahmet denizine daldı. Orada dört bin yıl tesbih ettikten sonra denizden çıkınca tüylerinden yüz yirmi dört bin damla döküldü. Iste bu damlaların her birinden bir peygamberin ruhu yaratildi. Bazı Islam alimleri derler kl: -Bu kuş yüz yırmidört bin nefes alıp verdi. Bu nefeslerin her birinden bir peygamberin ruhu yaratıldı. Peygamberlerin ruhlarının nefeslerinden de siddikların ruhları yaratıldı, Siddiklarin ruhlarının nefeslerinden de zâhidlerin ruhları yaratıldı. Zahidlerin ruhlarının nefeslerinden itaatlilerin ruhlari yaratıldı ve itaatlilerin ruhlarının nefeslerinden de asilerin ruhları yaratıldı. Bu sebepledir ki itaatliler ve asiler de Peygamberimizi sevmektedirler. Bundan sonra da Cenab-ı Allah, bu nurun yeri olacak toprağa dört bölüme ayrılmasını emretti. Toprak dört parçaya bölündu. Bir parçasından güneş, bir parçasından ay, bir parçasından hava ve bir parçasından da kandil yaratıldı. Kandil üç zincir ile Arş'a bağlandı. Bu manevi zincirler bâkilik, ihsan ve ilahi cemaldir. Bu kandilden bir damla damladı. Hazret-i Allah Cebrail (A.S.) e buyurdu ki: «Ey Cebrail! Bu damlayı o toprağa karıstır; Habibimin nuruna mekân olsun. Adem (A.S.) in çamuru yoğurulunca, Habibimin nurunu onun alnına emanet olarak koyun. Necmeddin Ömer Nesefi der ki: Peygamberimizin nuru, bütün kâinattan bir milyon altı yüz yetmiş bin yıl önce yaratıldı. Bu nur; kudret, azamet, minnet, rahmet, seådet, kerâmet, menzilet, hidayet, nübüvvet, rif'at, heybet ve şefaat perdelerinden geçti. Bu nur her perdede Allah (C. C.) in dilediği kadar durdu. Kudret perdesinde oniki bin yıl Sübhane Rabbiye' a'la tesbihi ile meşgul oldu, Azamet perdesinde on bir bin yıl Sübhane älimussena ve ehfå tesbihi ile meşgul oldu. Minnet perdesinde on bin yıl Sübhaner refill a'la tesbihini yaptı. Rahmet perdesinde dokuz bin yıl Sübhanel hayyül kayyum tesbihi ile meşgul oldu. Seådet perdesinde sekiz bin yıl Sübhane men hüve ganiyyün là yeftekir tesbihi ile meşgul olur. Keramet perdesinde yedi bin yıl Sübhane men hüve haye hayyün là yemût tesbihi ile meşgul oldu. Menzilet perdesinde alti bin yıl Sübhanel alimül halim» tesbihi ile meşgul oldu. Hidayet perdesinde beş bin yıl «Sübhane Rabbil izzeti amma yesifün tesbihi ile meşgul oldu. Nübüvvet perdesinde dört bin yıl Subbuhun, kuddüsün, Rabbünâ ve Rabbül melaiketi verruh tesbihi ile meşgul oldu. Rif'at perdesinde üç bin yıl Sübhane'zil mülki vel melekût» tesbihi ile meşgul oldu. Heybet perdesinde iki bin yıl Subhane Rabbiyel azim ve bi hamdihi» tesbihi ile meşgul oldu. Şefaat perdesinde ise bin yıl Sübhanallahi ve bihamdihi» tesbihi ile meşgul oldu
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.