KABIL'IN ÇOĞALAN SOYU
Kabil, Hira dağının yamaçlarında kardeşini öldürmüştü. He men koştu, güzelliğine gönlünü kaptırdığı ve birlikte doğduğun dan Hazret-i Adem'in şeriatında kendisine haram olan kızkardeşi Iklima'nın elinden tutup: Yürü kardeşim! Gidelim! dedi. Böylece kızkardeşi ile birlikte Hira dağından aşağı indiler ve ananın, babasının, küçük kardeşlerinin oturduğu yerlerden uzaklaştılar. Bir kaç ay sonra Yemen topraklarına vardılar. Sonra doğuda NOD ülkesine geldiler. Bir zaman sonra başka erkek ve kızkardeşleri de o taraflara göç ettiler. Kızkardeşi İklima ile evlenen Kabil'in bir müddet sonra bir
oğlu oldu. Onun adını HANOK koydular, Käbil çoğalan kavmine
bir müddet sonra bir şehir kurdu. Bu şehre oğlunun adı olan HANOK adını verdiler. Hanok şehri büyüdü. Şehirdeki ailelerin nüfusu da arttı. Hanok da bir kızla evlendi. Onun da Irad adında bir
oğlu oldu. İrad büyüdü, delikanlılık çağına geldi. O da dedesi Kabil'in soyundan bir kızla evlendi. Onun da bir oğlu dünyaya gel- di. Adımı Mehuyail koydular. Mehuyall de büyüdü, delikanlılık çağına geldi. O da evlendi. Metusail adında bir oğlu oldu. Yillar çabuk geçiyordu. Metusail de delikanlı olup evlendi. Onun da Lâmek adında bir oğlu dünya- ya geldi, Lámek de yetişip delikanlı oldu ve iki karı ile birden evlendi. Birisinin adı Ade ve diğerinin adı da Sillà idi. Bir gün Ade, kocası Lámek'e koşup: Sana bir çocuk getiriyorum diye mujde verdi. Lámek buna çok sevindi. Nihayet bir gün beklenilen çocuk doğdu. Bu çocuk, çok sevimli idi ve gözlerinden zekâ okunuyordu. Onun adını Yabal koydular. Yabal büyüyünce, kavminin başkanı oldu. Bütün halkına şu buyruğu verdi: Bundan böyle artık herkes koyunlarının, sığırlarının ve develerinin derilerinden çadır yapsın ve o çadırlarda otursun. Herkesin elinde de bir hayvan sürüsü olsun.
İşte, çadırlarda yaşayanların, sürü sahiplerinin ilk atası, Kabilin soyundan olan bu Yabal'dır. Onun bir de kardeşi olmuştu. Babası onun da adın: Yubal koymuştu. Yubal, saz ve kaval çalardı. Böylece o da saz ve kaval çalanların atası olmuştur. Lamek'in ikinci karısı Silla'dan da Tubal Kabil adında bir
oglan çocuğu oldu. İlk olarak bakırdan, demirden ve ikisinin karışımı olan tunçtan keskin åletler yapan da Tubal'dır. Tubal Kabil'in bir de kızkardeş olmuştu. Bu kıza da Naame adi konulmuştu. Bir gün Limek iki karisi Ade ve Silla'yı yanına çağırı onlara şöyle dedi:
- Ey benim karılarım Ade ve Sillå! Sesimi işitin ve sözlerimi iyice dinleyin. Ben, beni yaraladığı için bir adamı ve beni berelediği için de bir delikanlıyı öldürdüm. Şimdi nasıl ki Rabbimiz, dedemiz Kabil'i öldüren için yedi kat öç alınacağu buyurmuşsa, benim öcüm tam yetmişyedi kat alınacaktır.
Bir gün gelecek torunlarından ve kavminden kimin
öç alacağı belli olacaktı.
Sayfa 136Kitabı okuyor
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.