Brooks'un anlatıya ilişkin tasarısının çıtası çok yüksektir; çünkü düşüncenin olay örgüsü olmaksızın sürdürülebileceğini tahayyül edemez ve anlatıyı yaşamlarımızın canlı ve zorunlu bir öğesi olarak görür. Buna göre anlatı, uyum ve anlayış konularındaki psikolojik ihtiyaçlarımızı tanımamızı ve onlarla bağdaşmamızı sağlayan ruhsal bir süreçtir.