Gönderi

Vaouv
Sonra çay içeceğiz, kırmızı, güney kokulu. Her gün oluyormuş gibi, ilk kez sevişeceğiz. Vücudundaki güneş yanığını, beyaz kalmış yerlerinden fark edeceğim, güneşin vitaminini emeceğim. Dünyanın en doğal şeyi gibi, en yasak sevişmeyi uzatacağız. Utangaç olmadığı halde gözleri kapalı sevişecek o. Aynı anda beraber orgazm olacağız. Sonra benim gömleğimi giyip, bacakları çıplak balkona çıkacak. 14. katın balkonu aşağıdan görülmez... Gömleğimin altında çıplak olduğunu bir tek ben bilerek, sevgiyle bakacağım. Geri dönüp, bir sigara yakarken, çantasından bir kitap çıkartacak. "Senin için yıllar önce almıştım" diyecek. Sesindeki çığlıklı sevgiyi bir ben, bir de o duyacak. Kitaba uzanırken onun "Baudelaire Şiirleri" olduğunu çoktan anlayacağım. Bendekini de ona vermek üzere kitaplığa uzanırken elimi tutacak. Gözleri yaşsız, sırılsıklam ağlayarak, "Neden böyle bulunması güç bir yerde yaşıyorsun?" diyecek. "Koskoca otuz altı yıl aradım bu adresi, hiç değilse adın, numaran telefon rehberinde olsaydı, daha önce bulurdum seni." Gözlerine bakıp, çünkü telefonum yok diyeceğim. O çıkarıp, yıllar önce bir lokantada, kâğıt peçeteye yazdığım şeyi gösterecek. Acıyı tanıyan öbürü Kuzey Mahallesi, Son Durak, Blok 3-C Ankara
Sayfa 157 - Remzi KitabeviKitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.