Gönderi

Her sabah ahıra gelir gelmez, -Dadaruh, tımarı ben yapacağım. -Yapamazsın. -Niçin? -Daha küçüksün de ondan... -Yapacağım. -Büyü de öyle. -Ne zaman? -Boyun at kadar olduğunda... At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. Boyum atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlenceli şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. Tam tımar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman Dadaruh, "Höyt..." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.