Gönderi

Hatta köleliğin kaldırılmasının en gayretli bir taraftarı olan Clarkson yukarıda sözü geçen kita- binin 100. sayfasında diyor ki: "Barbados sömürgesinde bir resmi beyanname yayınlamıştı ki, bunda Quakerlerin kölelerini ibadet ma- lallerine getirmemeleri emrolundu. Bu tedbir, güya kölelere efendi- lerinin bağ olduğu dinin hükümleri öğretilirse sömürgenin asayişi kalabilir endişesine dayanmaktaydı. Ömürlerinde sefaletten başka bir şey öğrenmeyen zavallı köleler işte böylece Hristiyan inanci tesellisi gibi yegâne bir manevi çareden de mahrum edildiler." Fran- Siz yazarı Wallon da önceki bölümde zikrettiğimiz Histoire de Esclavage dans l'Antiquité (Eski Çağlardaki Köleliğin Tarihi) isimli eserinin önsözünde bu yolda bir fikirde bulunuyor ve "Şurasın da unutmayalım ki, bu köleler bizim dinimize döndürülmekle teselli baldular." yazıyor. İşte bu beyanattan da anlaşalıyor ki, esasen çirkin olan bir şeye şartların değişmesi, zamanın icabı gibi se- beplerden dolayı bir tevil bulmak gerekirse onu bulmada Bati dehası pek çok güçlüğe rastlamaz. Öyle ya, zavallı siyahileri evlerinden, yurtlarından, ailelerinden ayırsınlar, vatanların- dan sürüp çıkarsınlar, hayvan gibi gemi güvertelerinde, eşya gibi gemi ambarlarında istif ederek, fırtınalı denizlerden ge- çirsinler, alışmadıkları iklimlerde ölünceye kadar çalıştırsını- lar. Sonra da Allah'ın bu felaketzede mahluklarına verilecek. manevi mükâfat, Hristiyanlığın tesellisi imiş.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.